Haber Ankara'dan geldi . Kim gidiyor falan derken . Mogan'da gün ışırken kendimizi bulduk . Süreyya , Murat , Ben . Orada Eray , Barbaros , Emin olacaktı .Eray eşi ve minik bebekleriyle gelmişti .Çok tatlıydılar . Ara ara ara ..bizimki ortalarda yok. Dün Mogan'da olan kuş bugün nerede olabilirdi . Barbaros muhteşemdir! Alanları çok iyi bilir. Bir hesap yaptı , düşündü ve dedi ki gidiyoruz . Gidiyoruz da Beynam ormanlarına doğru .Eray ailesi ile kalıp bize katılmadı .Haydi hayırlısı derken Beynam da bititi ,düzlüklere ekili tarlalara geldik . Tolköy de yarı sulak bir alana indik. Her yer sürülmüş , tarla . Leylekler kanal kenarlarına dizilmişler veya tarlalarda.. Teleskoplar açılıyor taranıyor. Dürbünler iş başında.. Yapılacak şey leylek sürülerini sıkı bir kontrolden geçirmek . Nerdeyse ümidi kesmişken SARI GAGALI LEYLEK oldukça da açıkta ortaya çıktı. Ben Murat ilk gördü diye hatırlıyorum. Yanılıyorsam düzeltirler . Uçarken dahil , her halini izledik. Sarı Gagalı Leylek ! Sonra kaybedip bu defa yamaçta bir tarlada bulduk . Dörtçeker grubundan Ayhan bey de ailesiyle İstanbul yolundan geri dönüp kertiğini attı . Yorucu ve neredeyse günün sonuna dek heyecan içinde süren ama mutlu sonla biten muhteşem bir gün. Dönerken Ankara'da güneş batıyordu .