BILDIRCIN İLE İFTAR (30 Ekim 2003)
30 Ekim 2003 Perşembe günü bir bildırcınla iftar edeceğimiz hiçbirimizin aklına gelmezdi.Saat 17.00 ye doğru Bizim Hoca ofise yanıma geldi .Yüzünde garip bir tebessüm..Ne oldu demeden cebinden bir küçük kafa kendini gösterdi.Renkler kahve ,kızıl,gözler üzerinden ve başın üstünden geriye beyaz çizgiler var. Hoca bizi sınava çekiyor ya söylemiyor.. Murat bey atıldı “bu bıldırcın! “
Hoca iftara yakın birlikte çalıştığımız copy center dan dönerken önünden hızla bir kuş geçmiş ne oluyor demeden kuş alçalıp küt diye yere inmiş. Tam orada da avize dükkanı var ve o saatte pırıl pırıl ışıkları yanıyor. Bunlar ışığa doğru gelir ve durur diyor.Hava kapalı ve o saatte normalde olduğundan daha karanlık .Bunun için avizecinin ışıkları cazip gelmiştir diyerek Hoca ekliyor bu bıldırcın sürüden düşmüş.Bunlar tam bu zamanlar İran a doğru giderler.Yorulanları böyle iner diyor.Bu kümesten kaçmasın Hoca? Olamaz bu yabani, üstelik küçük ve zayıf .Yumurta için yetiştirilmiştir desek bu genç bir erkek...Kuş avucumda sürekli bir titreme halinde seviyoruz yatıştırmak istiyoruz ancak olmuyor.Çok yorgun. Odaya koyalım bakalım uçacak mı .Hem de ne uçmak pıtıpıtıpıtı yürüyor ve mükemmel uçuyor.Kendini yaralarsa diye korkuyoruz.
Yiyecekleri gözden geçiriyoruz.İftardaki bulgur pilavını onunla paylaşmaya karar veriyoruz.
İftarı heyecan içinde geçiriyıoruz.
Ertesi gün Cuma..Kuşumuz ne yaptı acaba..Canlanmış bulguru hemen hemen bitirmiş.Suyu dökmüş.Alıyoruz.Kursağı dolu..Titreme kaybolmuş.Aslında bırakmak istemesek de yabana bir an önce dönmesi onun için daha iyi olacaktı. Onu nerede salacağımızı düşünmeye başladık. Yolumuzun üzerinde ona en uygun alan neresi olabilirdi? Çok geçmeden Şantiye yolunda uygun bir alan bulabileceğimiz konusunda hemfikirdik. Büyük bir kutuya dikkatlice yerleştirdik. Yola çıktık..
Osman bey,yani bizim Hoca, bir kaç alanda durdu. Sonunda bir yere karar verdik. Avuçlarımın arasında sıcacıktı. Yavaşça yere bıraktım..
Arkasından merakla ve aklımıza gelen düşüncelerle izlemeye başladık. Otların arasında dere yönünde ilerleyip gözden kayboldu..
Dün akşam iftara sürpriz bir misafirimiz gelmişti!Hem de yatıya kalmıştı! Kimdi!
Bir Bıldırcın! Kendi kendime gülümseyerek söyleniyordum..