Jane lsquo;lerin evleri , Nanaimo'ya bağlı Chimeanus'taydı. Okyanusa yaklaşık 100m. mesafedeydi.
Sessizlik ,muhteşem bir doğa ve dostlarla başbaşa atıştırmalıklarla terasa arka bahçedeki feedarların karşısına geçtik. Tam oturmadan Jane'in mutfak penceresinden işaret ettiği yöndeki feedara baktım. İlk Hummingbird'üme bakıyordum! Boşuna Dünyanın doğadaki ışıldayan mücevherleri dememişlerdi ! Saniyeler içinde içimden yükselen heyecan ve coşku öylesine artıyordu ki ,bu mucize kuşun büyüleyici varlığı karşısında mest olmuştum. Kitap Anna's Hummingbird gördüğümü söylüyordu. Anna's H. Göç etmiyordu. Zaten iki tür Hummingbird görme şansım vardı. Diğeri göç eden Rufous Hummingbird. Acaba ona yetişebilmişmiydim! Dünyada 339 tür Hummingbird var. (Trochilidae familyası) Uçan mücevherler!! Onları mücevher görünümüne tüylerinde yer alan prizmatik ışık kırıcı ve yansıtıcı küçük hücreler getiriyordu . Tüylerin tam rengini söyleyebilmek bu nedenle de zorlaşıyordu.
Bir büyük şansımız da Jane'nin son derece iyi bir aşçı olmasıydı. Annesinden ona sadece eli ve hızı geçmemişti , dengeli beslenme konusunda çok isabetli menülerle misafirliğimiz boyunca bizi adeta besledi. O gece de nefis bir akşam yemeğinden sonra (Coloratura Soprano) Barbara'dan küçük bir şan resitali dinledik. http://barbaracolewalton.com/.Ertesi gün de Royal Conservatoire of Scotland Trust'a eğitime uğurladık.