Anhinga'yı yani Yılanboyun'u ,Devil's Throat'a giderken yürüyüş yolunda gördüm. Heyecan'la Daniel'e döndüm" Anhinga mı?" Sevinçten uçtum desem doğru olur! Tabi Anhinga'nın yanına konamadım. Benim yerime bu bitkin Su Kaplumbağaları kondu. Hilaire's Toodhead Turtle ( Phrynops hilarii ) ..Bir bir kendilerini güneşlenmek üzere küçük kayaların üzerine atıyorlardı.

O heyecan devam ederken solumda en sevdiğim ağacın ,Guapoy'un üzerinde bir kuş. Uçup daha yakına konduğunda Daniel'in dediği gibi apaçık Fork tailed Flycatcher olduğunu ben de görmüş oldum. Alımlı bir kuş daha!

Ağaçkakanlar ise bu sabahın güzelleriydi. Trene binmeden önceki gözlemimizde gördüm. Blond Crested W. 'yu Brezilya da da görmüştüm. Daha yakından daha güzel izlemiş oldum. Yellow fronted Woodpecker 'lar neşeli bir aile .Bir erkek iki dişi birlikte besleniyorlar. Aslında biraz da komikler..

Devil's Throat 'u yani Şeytanın Boğazının Kuş Gözlemciler için önemli bir yeri var. Great Dusky Swift ler tam burada şelalelerin arkasında kurdukları yuvada ürüyorlar . Nerdeyse şelaleleriniçinde de gökyüzündeymiş gibi uçuyorlar ve yine damlacıkların arasında kayboluyorlar. Yuva kurarken en sevdikleri ise buraya endemik bir ot türü : Paspalum lilloi . Yumuşak uzun yapraklı bir ot. Çalı gibi de parçalı tutunuyor kimi yerde. Yuvalarını bu otların üzerine kuruyor ,yavrularını bu güzelim çalı gibi otta büyütüyorlar. Şelaleden fıladıkça kuşlara şaşkınlıkla bakakaldım. Daniel BBC nin çekim ekibinin günlerce bu kuşları çekmek için detaylı uğraş verdiklerini anlattı. Youtube yabancı gezginler tarafından çekilmiş bir iki videoyu buraya eklemek isterim. Bayram kalabalığı nedeniyle ben çekemedim maalesef. Videolar internetten alınmıştır .