Marmosetlerle eğlenmiş ,Pasifik Yağmur ormanında daha değişik bir hedef türe kitlenmek üzere yer değiştiriyorduk . Önce nefis bir koku burnuma geldi . Kokunun nerden geldiğini ararken müthiş çiçeklerle bezeli ağacı gördüm . Ağacı gördüğümde gözlerime inanamadım her yerinden harika çiçekler fışkırıyordu . Çok hoş bir kokusu vardı . Ağacın kendisi mi yoksa ağacın üzerinde oluşan toprak tabakasından çıkan başka bir bitki mi? Bence bu sarmaşıktır dedim ve elimle gövdeye dokunup çiçeklerin çıktıkları yerleri gözden geçirdim.Yağmur ormanlarında rüzgarla taşınan tohumlar ağaçların gövdelerinde yeşererek , gövde üzerinde oluşan adeta toprakta yeniden büyüyor.Yoksa öyle mi ama yavaşça dokunduğumda ağacın gövdesine bağlı olduklarını görüyorum . Gruptan bir arkadaşın daha dikkatini çekiyor .Yere düşmüş büyükçe sert kabuklu meyvaları var .Çok boylu bir ağaç .Yukarı dallara doğru bakınca meyvaların da sallandığını görüyorum . Rehber de uzaklaştı sormak mümkün değil ayrıca rehberimiz İngiliz eşi Romanyalı . Allahım bu güzelin adı ne ! Bir yandan fotoğraf çekerken bir yandan mis gibi kokuyu içime çekiyorum . Grup gözden kaybolmaya başladığından ağaçtan zor da olsa ayrılıyorum . Sen kimsin ey güzel ??

Ağacı döndükten aylar sonra çözdüm . Dünyanın en muhteşem ağaçlarından ilk 50 ye rahatça girebilir bence . CANNONBALL TREE -Couroupita guianensis - GÜLLE AĞACI . ŞU ÇİÇEKLERE BAKARMISINIZ ? AĞAÇ TEPEDEN TIRNAĞA GÖVDESİ DAHİL BU ÇİÇEKLERLE ÇEVRİLİ . Oldukça boylu bir ağaç . Boyu 30-35 metrelere ulaşabiliyor . Çiçekler 6-7 cm kadar var . İnternet bilgisini paylaşayım sizlerle ;Yeni Dünya tropiklerinin ağacı . Orta ve Güney Amerika vatanı .Familyası Lecythidaceae . Bu familyada garip kabuklu meyvalar var . Yaprak döken ağaçlardan . Çok büyük kabuklu yemişleri oluyor. Cennet yemişi ( Paradise nut ). Bu yemişlerin içindeki tohum sayıları 70 den fazla olabiliyor . Çiçeklerin kokusunun yanında bu tohumların kokuları insana kötü gelen cinsten .İnsanlar asla bu kötü kokusundan dolayı yiyemiyor . Yoksa yenebilir de . İlaç sanayinde kullanıldığı gibi , hayvanlar bu tohumlarla süper besleniyor .Çiçekler büyük gruplar halinde açıyorlar. 1000den fazla çiçek her gün açabiliyor .Aklıma Ginkgo biloba nın ki dünyanın en eski ağacı ; son derece dayanılmaz kötü kokan meyvaları geliyor. Ama akıl edip Gülle ağacının yerdeki meyvalarını koklamamışım. O güzel kokuda nasıl insanın aklına gelir ki!

Bu anlattıklarım yetmez bu ağacı görmek gerek!Srilanka da Budist tapınaklarında da raslanabiliyormuş . Yetişebileceği Güney Asya , Güney Hindistan gibi bölgelerde daha çok tapınakların bahçelerinde görülebiliyor . İlk 1881 de getirmişler buralara . Maya , oğlu Buda yı bir salda doğurmuş . Doğururken salın kütüklerinin birinden bir çiçek açmış . Bu ağaç onlara göre Sal Ağacı , Shorea robusta . Budistler yanlışlıkla Gülle ağacının salın ağacı olduğunu düşünerek her yere bu ağacı dikmeye başlamışlar . Bu ağaç bölgede kutsallık kazanmış .

Ağacı gördükten sonra düşünüyorum da ağacın verimliliği , faydası , kokusu güzelliği insanları büyülemiş adeta . Peki buna şaşırdım mı ? Kesinlikle hayır .