SEN BU YAYLAYI DA YAYLAYAMAYSUN ( Yelkovan grubuna o zaman yazdığım yazım - Bu geziyi yine anlatacağım )
Hafta sonu “Rocky_e guide” imiz sevgili Soner’in ( e; excellent anlamında )yarattigi harika bir gozlem seruveni daha sona erdi. Gozlemin pik yaptığı an ; nefis piril piril kurkuyle muhtesem bir BOZ AYI ile karsılastigimiz andi..Kusculuk tarihinin belki en zor buyuk dag bulbulu kertigini attigimiz gezimiz yagmur nedeniyle fotograflanamamis binbir cicegi arkasinda birakti. 357 kertik sayim seytanin bacagini kirip;Çali Kamiscini ve Buyuk Dag Bulbulu ile sonunda359 aulasti.
Hedef turlerimiz Hus tavugu, Buyuk Dag bulbulu ve Kafkas Çivginiydi bir diger deyisle eksik kertikler .. Istanbulda hava durumunu kontrol ettigimde Erzurumda yagis gosteriyordu ancak Coruhun yaninda kuscularla olmak fikri yagisi da goze aldirdi.
Sevgili Evrim ve Sonerle Erzurum, Ispirde bulustuk. Ilk duragimiz olan Ovit geçidi sis ve yagmur altindaydi. Yol boyunca her zaman sagda solda gezindigi soylenen Buyuk Dag Bulbulleri adeta sirra kadem basmisti. Ertesi sabah yerel rehberimiz Mustafa Sari esliginde sabah 4:30 dan 9:00 a dek rakim 23:00 civarinda yaylalarda yagmur altinda ve zaman zaman siste Hus Tavugu arayisimiz sonuc vermedi. Cok islandik, cok yuruduk, cok gulduk..Mustafa bize Hus tavugunun erkeginin de,disisinin de tuylerini buldu,yattigi yerleri gobegini yasladigi cukurlari,ezilmis yumurtalarini,diskilarini yani her seyini buldu. Hah dedi Soner simdi de ölüsünü bulacak herhalde! Mustafa rehber son derece kiymetli ,anlatilmaz yasanir bir adamcagiz..Neredeyse bakmadigimiz orman gulu populasyonu birakmadi. Bosver gel baska zaman yine geliriz ,burasi bizim memleketimiz diye pes bile eden biz kertikcilere tas cikarircasina;” olmaz !kusun muhiti burasidir, ben bu kusu bulmazsam hararetim yukselir” diyor kendini diger sirta atiyor siste kayboluyordu. Sonunda Evrimin deyimiyle su kaynatmaya baslamadan gozlemi zar zor bitirdik. Aslinda taslarin uzerinde sansar diskilari cok fazlaydi. Mustafanin Tavuklari buralardan tilki veya sansarin kacirmis olabilecegi fikri hic de yabana atilir gibi degildi. Siste kaybolan zirvelere dogru dimdik yurudukce Mustafa rehber; “yenge sen yuru, gezen tilki yatan aslandan makbuldur” veya “……. islanmayinca balik tutulmaz” diye diye bizlere gulme molalari verdirdi. Adamcagiz kusu bulamayinca oyle uzulduki Cagan'a şurda gostermistim, Belcikalilara burada diye anilarina basladi.
Kahvede zar zor biraz kuruduktan sonra yine yollara dustuk. Buyuk dag bulbulleri ,en az Hus Tavugu kadar oralari terk etmisti sanki..Soner o andan sonra bize harika bir guzergah cizerek Bahar Abla haydi Buyuk dag bulbulune gidelim dedi. Yolumuzun ustunde kızıl akbaba yuvalari da vardi.Yagmur dinmisti.Coruh yanımızda saliniyor , kelebekler yuzunu gosteriyordu.Kizilkayayi gectikten sonra orman yoluna girdik.Sis kalkmis manzaralar birbiri ile yarisiyordu. Sonra orman yoluna girdik.Yol kivrilarak yukseliyordu. Bir donemecten sonra bizi bekleyen surprizden haberimiz olmadan sohbet ederek gidiyorduk. Sonunda o donemece geldigimizde hemen onumuzdeki yamactan asagiya dogru inen bir ayiya bakiyorduk. Hepimiz bir solukta AYI!! Diye bagiriyorduk. Benim elimde genis aci bir fotograf makinesi oldugunu bile unutturan bir andi. Ayi bizi gorunce ters yuzu donup yamaci tekrar yukari dogru umulmaz bir ceviklikle cikmaya basladi. O kadar guzeldi ki ,hareket ettikce postu deniz gibi dalgalaniyordu. Nasil bir renkti ,sanki col kumulu rengindeydi,ne guzel pencelerdi..Durbunsuz ciplak gozle izliyorduk.. Soner fotografa davrandiginda ayı yok olmustu. Bakindik bekledik soku atlatmaya calistik ve cok sevindik.. Icimden bir ses iyiki arabada oldugumuzu soylemiyor degildi hani:)
Yukselerek sise girdik. Soner bir yerde arabayi park etti. Sislerin icinde gorunmeyen bir zirveden soz ediyordu. Hazirlandik ve sisin icine daldik. Arazi egimli oldugundan ben sopalarla yuruyordum. Coban kopekleri ,keci suruleri falan derken sislerin icindeki zirveye dogru yol aldik. Zirveye yaklastikca sis gorece dagilmaya ,iki kocaman kaya kutlesi ta tepede gorunmeye basladi.
30-40 dakika suren bu tirmanista Evrimin ;”sen de su kaynatmaya basladin galiba Soner “ diyen sesi ve ozellikle ben yorgun argin ve oldukca heyecanli zirveye vardik. Ucumuz baska bir kaya kutlesinin arkasina saklanip Sonerin ilerde isaret ettigi yuvaya dogru durbunle gozleme basladik. Gagasinda topladigi bir suru yiyecekle kusumuz ,Buyuk dag bulbulu ortaya cikti..Cumartesi gunu ogleyin 14:30 dan beri aralikli aradigimiz kusumuz onca yoldan ve yuruyusten sonra karsimizdaydi. Kertikci kadar kertik attiranin da costugu bir andaydik artik.. Yavasca orayi terk edip,aşağıya inmeye başladık ..
Tabi burada Sevgili Sonerin tek basina buralari nasil kesfettigi sorusu ancak onu tanimayanlarin aklina gelebilir. Sonerle dogayi paylasmak buyuk bir keyif, heyecan ve mutlaka unutulmaz bir maceradir. Iyiki varsiniz..