DOGU BIZE BIR SARILDI KI ARKAMIZA BAKAKALDIK.

İran- Turan fitocografik bölgesinin ülkemizdeki en doğu ucuna doğruyaptığımız bir "kertik turu" muz daha sevgili Emin'in akil almaz ,üstelik son derece başarili rehberliginde ve sevgili Ozkan'in son derece akilli ve neseli arkadasligi esliginde sona erdi. Gezdigimiz ovalarda daglardacobanlar , en once tanidiğimiz insanlar oldu. Kimi Erçek'te ekmek çay ikrametmek istedi ,kimi İshakpaşa'da olanca güçüyle tiz bir şekilde avaz avaz bagirarak kopeklerinden korkutup bizi yoldan cevirdi, kimi Bulanik ovasinda
yol gosterdi, kimi Catak vadisinde sabah karanligi , sürüsünü soylene soylene daga çıkararak ,bize yalnızligimizi unutturdu. Turkce'nin, Ingilizce gibi konusulduğu bu yerlerde gezerken ,alısverislerimizi zaman zaman nerdeyse cevirmen esliginde yaptik.

Bendimahi'de, Bulanik'ta , Dogu Beyazit'ta ,Tatvan'da,Van'da doyumsuz gun dogumları ve batıslari izledik. Caldiran ovasinda, Tendurek'te, Agri daginda,Ishakpasa sarayinin yanındaki yollarda ; kuslara,kelebeklere ve habitata aşık olduk. Küçüklü büyüklü alamecek aileleri ,sari gagali keten kuslari ,dogulu keskin hatlariyla dogu kamiscinlari, hic beklemezken onumuze cikan
Alaca Sinekkapan, Sakalli Akbaba ailesi, nedense yuzunu pek nadir gosteren Dogu Kirazkusu ,Saribasli Kuyruksallayanlar, Kar ve Kaya Serceleri,enfes bir eriskin Bozkir Kartali, kalabalik bir keklik ailesi ve heryerde Dogu Alamecekler..Kayalarin uzerine oturup doya doya izledik..

Sevgili Emin'in kuslari bulmadaki ustalik ve isabeti bu gezide de her zamanki gibi surdu. Degisik bir kus veya kelebek gordugunde turun onemini uzaktan, davranislarindan hemen anliyorduk. Hele ,Tendurekte, Iran sinirina hemen hemen iki kilometre yakinlarda onun Dogu Kirazkusuyla olan muhabbeti gozumun onunden kesinlikle gitmeyecek..Bir de "Bahar abla sen gittin Sari gagali Ketenkusu ayagimin dibine geldi valla.."cildirtmalari..

Sevgili özkan'ın çatak vadisinde ve şaibeli bir aletle yalnız kalmak isteyecek kadar neseli hali (Ona simdi itiraf ediyorum :Oysa yanımızdaki Vanlı ve Kurt olan arkadas bana arabayi Ozkana yaklastirarak aleti kamufle etmemi soylemisti..Hehhe..); sevgili Eminin adini unuttugum kuslarin pesinde kayalarin tepesinde gitgide küçülüp 1 sakalli akbaba = 3 Emin oluncaya dek
gozden kayboldugunu gordugumdeki caresizlik ani ve Catak selalesindeki kelebeklere dogru neseyle gozden kaybolup tek basina uzaklastigi anlar heyecanli zamanlarimdi..

Kiyilarinda boydan boya kiyi kuslarinin gezindigi ,Kizkuslarıyla Flamingo surulerinin bir gorunup bir kaybolarak renk kattıgi Erçek golunun yaninda, uzerinde dolanip Dogu Kiraz uslarini aradigimiz demiryolu tunelleri ,kuyrukkakanlarla paylastıgımiz kayaliklar ,azgin kelebek suruleriyle gecirdigimiz dakikalardan sonra bile her an arkamizda bir seyler birakip eksik kalmıs hissiyle dolandigimiz bu yerlere ucumuz de veda edemedik.

Unutulmaz havasi ,her tattaki berrak sulariyla ,buyuleyici ciplakliktaki agacsiz daglari tepeleriyle, icinden kıvrım kıvrım menderesler cizerek gecen irmaklariyla ,yuzlerce yil once aktif volkanlar olan daglarin sonmus lavlari dort bir yanina uzayan ovalariyla, upuzun keci,koyun, sigir suruleri ve anlasilmaz bir dille haykiran saci sakali uzamis cobanlariyla , sert ve
soluk koyleriyle , buyuklerinden fazla durmadan calisan isleri hic bitmeyen cocuklariyla ve ancak ana olup kocadiktan sonra sozleri dinlenip saygi goren kadinlariyla; kahverengi tonlarına en fazla uydugunu yine dogadan ogrendiğimiz pembe renklerin oryantasyonunda kuslariyla DOGU bize bir sarildi ki arkamiza bakakaldik..