Beni Kocaeli Orman Bakanlığı Şube Müdürlüğünden arayarak alan keşfi talep ediyorlar . Keşke sabah 07:00 de buluşabilsek ama ne mümkün. O gün sonradan alana büyük emeği geçecek olan Nevzat Bey ve Süheyla Hanım ile tanışıyorum. Genel Müdürlükten de bir bey daha var. Güne damgasını bir Balık Kartalı vuruyor. (Yanda Balık Kartalı fotoğrafı Sevgili Soner Bekir'e aittir .) Balık Kartalı yapmadığını bırakmıyor.Bir defa avlanıyor , temizleniyor , güneşleniyor ..Diğer türlerle birlikte yetkilileri büyülüyor . Ben bile gözlerime inanamıyorum. Kuşa öğretsen ,misafirlerimiz var, senin için önemli , aman kendini göster desen ancak bu kadar olur. Böylesi isabetli raslantılar yıllarca öylesine tekrarladı ki , ben kuşların alanı korumak için bende dillendiklerini düşünür oldum.

Böylece olumlu geçen ilk keşiften sonra , Büyük ÇED 'e sıra gelmişti. Alanın Sulak Alan olduğu veya olmadığı konusunda kararın verileceği Büyük ÇED . Asıl mücadele ondan sonra ya başlayacaktı , ya da başlamadan bitecekti. Bu arada alana sürekli dökülen molozların kimin tarafından döküldüğünü araştırıyor ,fotoğraflarını çekiyordum. Su basarda ki beton tesisi , sürekli betoniyerler ile sazlıkların üzerine beton döküp duruyordu . Bütün bunlara engel olacak hiç bir belge yoktu . Buradan akan derelerden biri çoktan beton kaplı kanala alınmıştı. Derelerde koku yoktu . Deniz oldukça temiz görünüyordu. Balıkçılar çakıl adaların oralarda kasık çizmelerli giyerek böcek topluyorlardı. Bu arada Eski Gözlem kulübesinin orada çakılların arasında Cılıbıt yumurtası görmüştüm. Bu beni çok heyecanlandırdı . Burada üreyen başka kuşlar da varmıydı acaba ? Bir kaç gün sonra gözlem kulübesinin oraya da moloz dökülmeye başladı . Sorduğumda herkesin döktüğü söyleniyordu. Bu arada yeni kayıtlar listeliyordum .Yolumu düşürüp gözlem yapıyordum.