Sulak Alan kararından sonra daha güçlü olduğum bir gerçekti. Bundan sonra bu güçü yanıma alarak yine yoğun bir sürece gireceğimi biliyordum .Kararın uygulanmasında da zorluklar olacaktı . Şehrin ortasında olan bir Sulak alanın her türlü tehdide açık olduğunun herkes bilincindeydi .Burada en büyük sorun benim Istanbul'da olmamdı . Kocaeli'de alanı sahiplenecek sevdalı meraklı Kuş Gözlemcilerin alanla ilgili gözlemleri çok önemliydi . Bu konuda maalesef çabalarım sonuç vermedi . Periyodik bir gözlemi oturtamadım . Bu bugün için de geçerli .
Karardan sonra daha sık İzmit'e gidiyordum . Öncelikle Belediye'nin moloz dökümünü fotoğraflarla karardan önce Başkan'a fotoğraf tespitlerimle anlattığım için bu mücadeleye Belediye de katılmıştı . Burada yazıldığı gibi kolay değildi. Belediyede her yerden sesler çıkıyordu . Moloz döküm sahaları yoktu vb. problemler . Alanda dolgu projesi onaya sunulduğundan rahattılar bugüne dek . Burada anlatmak ikna etmek önemli. Bu iknada kuşların dili olmak da heyecan vericiydi . Yazışmalar , Belediye'de her birimle ayrı ayrı görüşmeler ; örneğin Genel Sekreterlik , Park Bahçeler vb.
Büyükşehir Belediyesi ile bu görüşmeler ve çalışmalar sürerken ayrıca işin sürecinde yapılması gereken çalışmalar vardı . Bu süreçte en büyük desteği Doğa Derneği Başkanı Güven Eken'den aldım. O yıllarda DD , USAK ( Ulusal Sulak Alan Komisyonu ) da görev alan iki çevre derneğinden biriydi . "Gelin projenizi USAK da anlatın " dedi Güven .Komisyonda da yok yok! Üst düzey DSİ yi de içeren ,Tarım vb. gibiAnkara Genel Müdürlüklerinden bir veya iki görevli uzman yer alıyor . Kendi konularıyla ilgili katılımcılar ayrıca söz almak için dışardan gelebiliyor . Ben de zaten DD üyesi olarak hareket ettiğim için onlarla birlikte girebiliyordum . Bir sunum daha hazırladım .Bu sunumda bir doğa parkı projesi yer alıyordu . Bu alanı bir şekilde halkla da paylaşmak gerekiyordu . Birinci Usak toplantısına tabiki itiraz etmek için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de giriyordu .Başkan Karaosmanoğlu'nun gönül desteğine rağmen alanın onlara yüklediği sorunlar diğer birimlerde çözüm bekliyordu . İki USAK toplantısı , Mart 2008 , Aralık 2009 tarihlerinde yapıldı .Orada tanıdığım çok kritik durumlarda desteklerini gördüğüm değişik birimlerden görevliler oldu . USAK ülkemiz adına Sulak Alanlarımızdaki problemler konusunda karar vericilerin bir araya geldiği bir meclis . Buradaalanların kaderi şekilleniyor . Daha doğrusu o gün öyleydi umarım bugün de öyledir .
USAK kararlarından sonra arazide yapılması gereken karar alınmış uygulamalar var . Bunun en önemlilerinden biri de Sulak alanın sınırlarının arazide yerinde tespit edilmesi . Benim heyecanımın dorukta olduğu bir gün . Katılımcılar arasında yok yok yine . Kocaeli Üniversite , Belediye ,Büyükşehir Belediyesi , Dsi Kocaeli Md. lüğü Tarım Md. lüğü , Çevre Orman Bak . İlmd. lüğü ev sahibi zaten , iki sivil toplum örgütü temsilcisi ,Genel Md. lük Doğa koruma Dairesinden uygulamayı gerçekleştirecek yetkili arkadaşlarımız ile devam eden otuza yakın görevli ile arazi yapıyoruz. Başarı ile sona eriyor.
İkinci USAK ,2009 da ;Subasar alanın sorunlarınedeniyle arazide sınır tespiti kararı daha çıktı . Yolun diğer tarafındaki subasar alanda beton üreten bir firmanın sazlığın bir kenarına beton dökmesi engellenemiyor. Subasar alanın güneyindeki moloz yığılması ve dolguya dönmesi yerinde Ankara 'dan gelen yetkililere gösterdiğim halde , yazı ile başvurduğum halde çözülemiyor. Hatta yazıları hem kendi adıma hem de DD kanalıyla gönderdiğim halde . Çünkü bütün bu sazlıklar ve subasar alan tapulu sahipleri var .
Doğa yararına Kamulaştırma gerekiyor. Kamulaştırmayı çözmek ise bildiğiniz gibi oldukça zor . Zamanında bu sazlıkların parsellenerek arsa haline dönüştürülmesinden kaynaklanan doğa aleyhine büyük bir sorun . Kıyılarımızdaki ada ve adacıkların satılması da aynen böyle bir kıyım . Üstelik subasardaki arsaların m2 fiyatları inanılmaz . Ancak Belediye İmarda belki bu değeri bir nebze düşürebilir . Son USAK arazi tespitinde Belediye ile görüşülerek yoldan 100 m. yeşil alan koşulu getirebildik. Bu yeşil alanda sazlıkların korunması yönünde olacaktı .