Brisbane , Avustralya'nın üç büyük şehrinden
biri . Uçağımız oldukça erken bir saatteydi. Öyle ki sabah 07:00 de
Brisbane'daydık. Bavullarımızı aldıktan sonra Fort Lytton Ulusal
Parkına gitmek üzere yola çıktık. Nefis
bir sulak alan! Muhteşem mangrovlar,
Avustralya Aynakları , Kara yüzlü Kaşıkçılar ile harika görünüyordu. Yuvaları da
dikkatimizden kaçmıyordu. Bir alanın sadece olduğu gibi korunması aslında ne
kadar kolay. 2016 da henüz yangınlar başlamamıştı . Umarım ülkenin doğusu
kendini biraz olsun kurtarmıştır.
Mangrovların arasından yürürken bir Alaca Kasapkuşu (Pied Butcherbird) bize bir süre katıldı. Mangrov Balkuşu (Mangrove Honeyeater) hemen görülenler arasına girdi. Bol
kuşlu br yürüyüşten sonra Moreton Bay Ramsar alanına geçtik. Kocaman sürü halinde Sürmeli
Kervançulluklarına hayretle bakarken , aralarında Uzakdoğulu Kervançullukları , Kıyı
Çamurçullukları da seçiliyordu. Kılkuyruklu Kumkuşları (Sharp tailed Sandpiper)
Doğu Asyanın olmazsa olmazları da oradaydı. Benekli kumkuşları (Great Knots) ile
karışık bir sürü yapmışlardı.
Bu görüntüler bizde tek tük görüldüğünden , gözlerimin
alışık olmadığı sayılarda , sürü halinde veya onlarca görmek heyecan vericiydi.
Karabatak ve Balıkçıl yuvaları , Gezgin Islıkçı Ördek (Wandering
Whistling Duck) , Avustralya Kamışçını (Australian Reed Warbler) ile gözlem devam etti. Mangrov Gerigonu (Mangrove
Gerygone) , yol kenarında ki kısa mangrovlardan belirdi. Kısa çıplak ağaçta Kırmızı sırtlı Peribülbülü (Red
backed Fairywren) parlak turuncu sırtıyla , kalkık kuyruğuyla daldan dala
dolaşıyor ve ötüyordu. Aynı alanda yer alan tatlı su gölü çevresinde
dolanırken, öğle yemeği için bir meydana
geldik. Göz kamaştıran Muhteşem Peribülbülü (Superb Fairywren) hemen sağımızdaki mangrovlarda
oynamaya başladı . Güzellikleri ile herkesi kendilerine hayran bıraktılar. Öğle
yemeğinde masalarımızın bacakları arasında Tepeli Güvercin (Crested Pigeon) dolaşmaya başladı. Merak
ettiğim kadar gerçeği de çok güzel bir güvercindi. Çok yakınımda dolaştı durdu.
Öğleden sonra iki gece kalacağımız Lamington National
Parka doğru yola çıktık. Yemyeşil çiftliklerin arasından kıvrıla kıvrıla yol
alıyorduk. Bazı noktalarda yavaşlıyor , kangurulara bakıyorduk. Kanguruların orta büyüklükte olanlarına Wallaby dediklerini daha önce paylaşmıştım. Pretty faced ve
Red necked Wallabies yol kenarlarındaki açıklıklardan nefis görünüyordu. Yol
bir süre sonra kuru okaliptüs ormanlarından , sikaslardan devam ederken birden
habitat yerini yosunlu Yalancı Kayın ağaçlarına (Nothophagus) , kocaman eğreltilere bıraktı.
Otelimize de yaklaşmıştık. Kırmızı Rozellalar (Crimson
Rosella) , Kral Papağanlar (King Parrot) bizi bekliyordu . Naip Çardakkuşu (Regent Bowerbird) ise bana tam bir
sürprizdi. Otele girişlerimiz yapılırken Al kaşlı Belikınalı (Red browed Firetail) ve Ak kaşlı Serikornis (White browed
Scrubwren) de bize katıldı. ( Yanda Muhteşem Peri Bülbülleri)
Otelimiz eco-lodge tarzı bir oteldi. 1911 lerde
mandıraymış. Bu büyük çiftlik yaklaşık dört yıl sonra ulusal park olarak ,
mandıra özelliğinden çıkmış. 1926 da misafir evi inşa edilmiş. 1970 lerde yol
bağlantısı düzenlenmiş. Eco lodge devreye girmiş. Çok keyifle dolaştığım , bol
kuşlu bir yerdi. Her köşesi ayrı keyifliydi. Biraz papağanlarla grupça fotoğraf
çekip , eğlendikten sonra hemen
yakınlarda İpekli Çardakkuşu (Satin Bowerbird) çardağı buldu Tim. Plastik atıklar , papağan tüyleri
, çiçeklerle bezeli bir çardak. Red necked Padelemon (Padelemon en küçük kangurulara verilen isim . Daha önce kanguruları yazmıştım)sağda solda zıplayıp
duruyordu. Bambaşka bir kıtada , apayrı bir Bitki Krallığında , benzersiz
endemik kuşlarıyla apayrı bir dünya.. Harika bir kuş listesi eşliğinde akşam
yemeği ile gün bitti. Gavin sabah erken katılmak isteyen olursa kahvaltıdan
önce gözleme gideceğimizi söyledi. Sabah erkenden gruptan 3 arkadaş, Gavin ve
Tim ile birlikte yürüyerek yavaş yavaş
gözleme başladık. Aslında çok büyük bir sürpriz , muhteşem bir kuş bizi bekliyormuş!
İnanılmaz bir gösteri eşliğinde üstelik ! Bilin bakalım ne gördük.