Ertesi sabah Enga’ların bölgesine erkenden yola koyulduk. Hedef türümüz Küçük Cennetkuşuydu (Lesser Bird of Paradise). Çok güzel bir erkek kur şarkısına başlamıştı . Gökyüzünde şafaktan kalan pembe bulutların efektinde çok hoş görünüyordu. Aşağıda Lai Nehri vadisi ayaklarımızın altındaydı. Gerçekten Cennetkuşları olağanüstü kuşlardı ! Bulunduğumuz yeri terkederken Engalılardan Holly ile alışveriş yaptık. El örgüsü askılı bir çanta! Istanbul’a döndüğümde ona güzel bir astar yaptırdım. Gayet güzel oldu. Etrafımızdaki çalılarda kızılımsı renkleriyle Yeni Gine Guguk Kumrusu (Bar tailed Cuckoo-Dove) ile Dağ Balkuşu (Mountain Melidectes) gördük! Süslü Balkuşu (Ornate Melidectes) ise her birinden verdiği pozlarla rol çalıyordu.

Ne sabah! Vadiden yukarı çıkarken , Islıkçıgillerden , bir çift Kara başlı Islıkçı (Black headed Whistler) , Gri Islıkardıçı (Gray Shrikethrush) ile biraz oyalandık. Aracımızın yakınındaki boş bir alana girdik . Yemyeşil doğal bir açıklık. Etrafında ağaçlarla çevrili tepeler var. Yerel rehber çok fazla oyalanmadan dönmek istiyordu. Durumlar belli olmazdı tabi. Burada beni sevindiren iki tür daha bulduk. Sarıca Çardakkuşu (Yellow breasted Bowerbird) , Çardakkuşugillerin 13. Türü olarak listemde yer aldı. Toplamda 27 türlük bir aile. Uzun uzun Josh’un deyimiyle inşaat malzemesi toplamasını izledik. Arkasından yol boyu Singing Starling ! Turda ilk kez görüyorduk ikisini de . Ötücü Sığırcık !Sığırcıkları seviyorum! Papua Otlak Ötleğeni (Papuan Grassbird) de gördükten sonra Kumul’a dönüşe geçtik.

Bugün Kumul yine bize yeni heyecanlar yaşattı . Odamın balkonundan muhteşem doğayı izliyordum. Bir kaç kuş geçti fakat biri önümde beslenip durdu . Büyük Serikornis (Large Scrubwren)! Hemen fotoğrafını çektim . Çünkü bilmediğim küçük bir ötücüydü. Josh yemekte tanımladı. Bu arada Alec de başka bir kuş görmüştü. Yelpaze kuyruklu Meyvekuşu (Fan tailed Berrypecker). Bir sonraki gün aynı kuşu hep birlikte tekrar görecektik. Tam öğle yemeğindeydik ki İfrita Kargası (Blue capped Ifrit) tekrar ortaya çıktı. Sıvacı kuşu gibi yiyecek arandı. Turda üçüncü görüşümüz fakat en iyi görüş verdiği anlardı. Tepesindeki mavi bandı ile sade fakat güçlü bir kuş. Tek başına ailesinin tek türü olarak temsilcisi. Tekrar yemeğe döndük fakat bu kez yerel rehberimiz pencereyi tıklatmaya başladı. Yandaki ağaçta pırıl pırıl Kırmızı Atlaskuşunu (Crested Satinbird) işaret ediyordu fotoğraf: rehberimiz J. Bergmark). Herkes dürbünlere , kameralara sarıldı. Peşinden yer değiştirerek o köşe bu köşe dolandık. Yetmedi bahçeye attık kendimizi . Yarım saat bu güzel kuşu adım adım izledik. Meyveli çalılarda geziyor , besleniyordu. Böylece sadece üç türlük Atlaskuşugiller ailesinin tüm türlerini görmüş olduk. Doymuşmuyduk halen karnımız açmıydı anlayamadım ama keyifle yemeğimizi tamamladık. Yine öğleden sonra patikalara indik. Çok sıkı çalıştık . Fakat benim altın kuşlarımdan Sabankuşu (Wattled Ploughbill) , Sabankuşugillerin tek tür tek cins kuşu , tek başına bir aile olan Sabankuşu, ne olduğunu anlamadan bir görüldü bir kayboldu. Kısmet! Kırmızı başlı Peribülbülü (Orange crowned Fairywren) ise dikkat çekici yeni türümüz oldu. Cennetteyiz herhalde Cennetkuşları, Peri bülbülleri ! Akşam Çobanaldatan (Nightjar) gözlemine sadece Alec gitti. Ben ve Holly katılmadık. Heyecanlı güzel ve yorucu bir gün daha sona erdi.

Sabah erkenden Murmurdayız! Yaylalardaki son sabahımız. Henüz muhteşem iki tür göreceğimizi bilmiyoruz. Sürprizlerimiz inanılmazdı aslında .Rüya gibi bir kuş , benzersiz tek kelime ile muhteşem ; erkek Prenses Stephanie’s Astrapia !!! Turdaki yirmi veya 21 inci Cennetkuşumuz.Prenses Stephanie'nin Astrapia'sının kuyruğu büyüleyici . Uçarken konarken inanılmaz ipek gibi kayan görüntüler veriyor. Üstelik başımızın üzerinden geçiyor. Fotoğraf bile çekmedim. O kadar güzeldi ki ! Arkadan yepyeni bir heyecan fırtınası altın kuşum tekrar geldi ! Sabankuşu (Wattled Ploughbill) ailesi !Genci beslerken gagasının yanındaki pembe ters ibikler kocaman sallanıyor. Benzeri yok derken ,görür görmez benzerinin olmadığını anlıyorsunuz. DNA çalışması falan da gerekmiyordur herhalde. Herkes çok keyifli, hele ben. Kahverengi Duvuduv bu kez arkamızdaki ağaçlara geldi . Zarif bir Siyah Atlaskuşu (Loria’s Satinbird) , meyve dolu ağaca Mor yüzlü Loriket (Plum faced Lorikeet) , bizim Leş Kargasını andıran Tepeli Tırtılyiyen (Hooded Cuckooshrike) geldiler. Benim Yeni Gine’ de göreceğim hedef tür ve yeni kuş ailelerim tamamlanmıştı. Tabi tam bilemediğim yeni türler de karşımıza çıkabilirdi. Yine birkaç zor türü aradık günün geri kalanında fakat bulamadık. Hagen Dağı ve yaylalarına yarın erkenden veda edecektik. Port Moresby’e erkenden uçuşumuz vardı.