Curtain Fig tree bir tür incir ve adı da Ficus
virens dün gece de Keseli memeli bulmak
için ona gittiler . Bu sabah kahvaltıdan
önce hep birlikte Perde İncir Ağacının yanındayız. Bu ağacın bu şekli nasıl
aldığını düşünürken bir tabelada detaylı bir şekilde anlatıldığını görüyorum. O
tabelayı da üstteki fotoğraflara ekleyeceğim. Özetle bir tohum evsahibi ağacın
dalının üzerinde çimlenip toprağa doğru iniyor. Bu şekilde evsahibi ağacı
sararak yanında bir ağaç olarak büyüyor.
Evsahibi ağaç yakınındaki başka bir ağacın üzerine devriliyor. İncir ağacının
kökleri aşağıya toprağa doğru uzuyor . Zamanla perde şeklini alırken ,boğduğu
evsahibi ağaç çürüyor . Zafer canavar incir ağacının oluyor. Bu haliyle birkaç
keseli memeliye gece barınacakları bir yuva da kurulmuş oluyor. Curtin Fig Mabi Forest 'te . " Mabi " ismi , Burada yaşayan Ağaç Kangurusunun Aborjin dilinde adı. Lumholtz's Tree Kangoroo ingilizcesi.
Otoparkta Tim ,
Victoria Riflebird ‘in şarkısını duyduğunu söyledi. Etraftaki meyvalı
sarmaşıklar onları buralara çekiyordu
Teleskop ile kuyruğundaki mavi rengi görebiliyorduk. Eastern Whipbird’in
orman altında süzülüşünü izlerken, uzun
simsiyah gagasıyla bir Shrikethrush beliriyor. Grey headed Robin , Little
Shrike Thrush bu kocaman yayladaki yağmur ormanları habitatı nedeniyle ortaya çıkıyor. Kahvaltıdan önceki son
türümüz Ağacın tepesinde şarkı söyleyen Fan Tailed Cuckoo oldu.
Yungaburra’ya
kahvaltı için döndük. Lezzetli kahvaltı seçenekleri vardı fakat birden 14 kişi
gelince serviste aksamalar oluyordu tabi. Önemli de değildi. Yungaburra mor
Jacaranda ağaçlarıyla çok güzeldi. Hepsi
açmış insanın gözlerini okşuyordu. Ufak tefek ihtiyaçlarımız veya atıştıracak
birşeyler almak için bir markete gittik. Christine ile geçen gün
yemekteyken içtiği bira dikkatimi çekmişti. Ginger Beer ! Bu zencefilli birayı
ben de denemiş ve çok beğenmiştim. Sarsaparilla , Pineapple coconut . Blood
orange gibi birkaç tane odaya satın
almıştım. Fakat en sevdiğim zencefilli
olanıydı. Gezinin kalan tamamında Ginger beer dan başka bir şey içmedim
diyebilirim.
Kahvaltıdan sonra Mount Hypipamee National Park’ a gidiyoruz . Diğer halk dilinde adı The Crater . Atherton Tableland daki endemik zenginliğe katkısı olan önemli bir doğa olayı kanıtı.Tooth billed Bowerbird görüyoruz ve biraz da Golden Bowerbird Show izliyoruz . Onu görmek için epey bekledik . Altın renginde karamelize gölgeli adına yakışır bir Çardakkuşu. Atherton Scrubwren gördük. Ormanın iç kısımlarında yaşayan bir tür olmasına karşın güzel bir görüş elde ettik. Ne çabuk öğle yemeği molası geldi , zaman nasıl geçti gerçekten şaşırtıcı!
Öğleden sonraki gözlem alanlarımızdan biri Lake Barrine National Park . Gölde çok kuş vardı fakat tür yoktu pek. Binlerce Plumed Whistling Duck vardı. Oldukça havalı kanatları var.Ördek sürüsünün ortasında birkaç Kral Kaşıkçı ( Royal Spoonbill ) vardı. Ortanca Balıkçıl ( Intermediate Egret ), Avustralya Sazhorozu ( Australian Swamphen ) , Buff banded Rail çıkarken uğradığımız Hasties Swamp alanında kaydımıza girdi.
Günün olayı son
durağımızda gerçekleşti. Platypus ! Ornitorenk ! Yumurtlayan memeli bir hayvan. Dünyadaki
sadece beş türden biri . Yungaburradaki motele oldukça yakın bir gölet var .
Dün akşamüstü de uğradık bekledik ortaya çıkmadı . Kısmet bugünmüş. Şaşkın
şaşkın bu doğa harikası yaratığa bakıyordum. Kunduz gibi kuyruk , Kaşıkgaganın
gagası gibi daha geniş bir ağız , suya dalıp çıkıyor ve dakikalarca bize
gösteri yapıyordu. Bu dakikalar gerçekten değerli dakikalardı. Günü etkileyici
bir gözlemle bitirmiştik. Akşam yine memeli görmeye çıktı birkaç kişi . Ben
yine katılmadım.