İzmit Körfezi doğu kıyısı dolduruluyor..
Afetler gezegenimizi paylaştığımız diğer canlıların başına da geliyor..Ne var ki insanoğlu kendi eliyle hazırladığı bu afetlerin, sesi soluğu çıkmadan kaybolan diğer canlıların aslında kıyameti olacağını düşünemiyor.
Evet İnsanoğlu çevresini kendine göre düzenlemek istiyor. Güzel olsun, şık olsun bir bakışta etkileyecek iç açacak verilerle dolu olsun istiyor. Unutulan şu ki burada yaşayan sadece bizler değiliz. Çevremiz kendi dilince derdini anlatmaya çalışan canlılarla dolu. Onları görmediğimiz onların haklarına saygı duymadığımız sürece kendi kendimize nasıl saygı duyabiliriz. İnsan eliyle oluşturulan veya oluşturulmaya çalışılan bizim tanımladığımız güzellikleri elde ederken, kaldırdığımız her toprakta, doldurduğumuz her çamurda, set çektiğimiz her kıyıda sessiz sedasız ve sadece yeterince ekmeğini arayan, buralarda dinlenmek için soluklanan, hatta buralara sakatlanıp inerek iyileşen, yuva kurup üreyen kuşlar ve sularımızdaki canlılar için de güzelin iyinin ve doğrunun ne olduğunu durup düşünmemiz gerekmez mi?
İzmit Körfezi doğu kıyısında, Fuar alanının arkasından güney kıyılarına dek, yaklaşık 2 milyon m2 lik geniş bir dolgu oluşturularak üzerine dinlence ve eğlence alanları yapılmak isteniyor. Bu yönde hazırlanan imar planı ile Büyükşehir Belediyesi Çed raporu almak üzere Bakanlığa başvurdu.
Doldurulmak istenen bu alanın Ulusal ve Uluslararası sözleşme ve mevzuatlara göre durumuna bakıldığında, tam anlamıyla dün de bugünde bir sulak alan olduğu açıkça görülmektedir. Alan çok öncelerden beri yabancılar tarafından da kuş gözlenen önemli bir sulakalandır ve eski bir ekosistemin son parçasıdır. Körfeze sadece bu kıyıdan akan iki büyük dere nedeniyle, ki bunlardan biri beton kaplanarak kanal haline getirilmiştir, tatlı ve tuzlu suların yoğun olarak karıştığı,küçük çakıl adacıkların olduğu,sığ çamur ve kum düzlükleri ile kıyı ve su kuşları için cazibesini asla yitirmeyen bir alandır. Ayrıca bu kıyı alanını destekleyen Eski Gölcük yolunun diğer tarafındaki su basar alanlar, sazlık ve kovalıklarla bezelidir. Su basar alanlar çeltikçi ve deniz düdükçünü dâhil ördek türlerinin ve balıkçılların rağbet ettiği ve küçük karabatakların ürediği kuşlar için vazgeçilmez alanlardır.
Sulak alanların korunması yönetmeliğine göre 8 hektardan büyük bir alan olması, kıyı derinliğinin 6m.nin altında olması ve alandaki gözlemler bu statüye girmesi konusunda yeterli görünmektedir. Hal böyle olduğunda 5km. de tampon bölge gereksinimi vardır ki bugün sanayi, Körfezde buralara çoktan yerleşmiş olmakla birlikte en azından eski Gölcük yolunun diğer tarafındaki sazlık bant koruma altına alınmalıdır.
Yine Körfezde, Bern Sözleşmesi ve Avrupa Birliği Çevre mevzuatına göre korumaya söz verdiğimiz iki tür takip altındadır.
İzmit Körfezi, nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan dikkuyruk ördeği (Oxyura leucocephala) ve küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus) için üreme sonrası önemli bir konaklama ve beslenme alanı olması nedeniyle bir Önemli Kuş Alanı adayıdır. Bu iki kuş türü aynı zamanda Türkiye’nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi Ek II’de (Kesin Korunması Gerekli Tür Listesi) yer almaktadır. Dolayısıyla Türkiye bu türleri ve onların doğal yaşam alanlarını koruma taahhüdünü vermiştir. Şu an bölge Önemli Kuş Alanı adayı yani ÖKA olarak izlenmektedir.
Yine Avrupa birliği uyum surecinde Natura 2000 AB. Habitat direktiflerinde Kuşların göç yolları üzerinde olan alanların kesinlikle koruma altına alınması gerekliliği vardır ve izlenmektedir.
DOĞAL KIYIYI KORUYAN VE TOPLUMA KAZANDIRAN YENİ PROJE
Bu nedenlerle, İzmit Körfezi Doğu kıyıları boyunca çamur ve kum düzlüklerinin ve özellikle de sazlıklar ve gerisindeki tampon alanların doldurma işlemlerinin acilen durdurulması gerekmektedir.
Buranın çamur bir alan olarak nitelendirilip kötü bir gelecekle karşılaşmasını önlemek ve burada yaşayan ve soluklanan kuşlar ve insanlar için bir sulak alan statusune tabi koruma alanı olarak bir proje hazırlanması halinde doğru çözüme varilmiş olacaktır.
Bu alanların doğal halleriyle korunması, korunurken de çevre için faydalı ve etkin kılacak; temiz ve düzenli tutulmasını sağlayacak doğa koruma Alanı haline getirilmesi en doğru çözüm olarak durmaktadır. Bu dolgu alanı içeren İmar planı yerine acilen alternatif bir proje ve ona uygun bir imar planı üretilerek uygulamaya konulmalıdır. Fuarın arkasından başlayarak şu anki metruk kuş gözlem kulübesine kadar olan alanı da kapsayan bir koruma projesinin bütçesi üstelik daha ekonomik olacaktır. Ekonomik çözümle ulusal ve uluslar arası bir zenginliği korumak Kocaeli’nin geleceğine yapacağı en büyük yatırımlardan biri olacaktır.Yine bu proje kapsamında oluşturulacak bir doğa kitaplığı, eğitim alanları ve kuş gözlem noktalarıyla, bilgi panolarıyla bu alan bütün Kocaeli için doğa eğitim ve koruma merkezi olarak , burada yaşayan herkesin doğa korumaya katkılarını sağlamış olacaktır..
Doğayı bütün insanların gözleri önüne sererek onu tanımayı ve bilmeyi amaçlamak ve en önemlisi diğer canlıların ekmeğine saygı duymayı ilke edinmek ve edindirmek güzel bir örnek olacaktır..
KÖRFEZİN KUŞLARI
2003 yılından bu yana Körfezde aralıklı olarak yapılan gözlemlerde 121 tür kuş gözlenmiştir. Bunların dörtte üçü su kuşlarıdır. Uluslararası koruma altında olan Küçük karabataklar ve dikkuyrukların bulunduğu Türkiye’deki 30 alandan biri İzmit Körfezidir. Hemen hemen Turkiyedeki cogu ördek türleri Körfezde gözlenmiştir. Fiyu, çıkrıkçın, çamurcun, suna angıt, yeşilbaş, kılkuyruk, kaşıkgaga ile patkalar bunlardandır. Geçtiğimiz soğuk kış günlerinde güneye doğru inen kuzeyli kuşlarımız Körfezde kendilerini göstermiştir. Küçük kuğular, altıngöz ve sütlabiler en ilgi çeken türlerdendir. Gri, küçük – büyük ak, erguvani ve alaca balıkçılların sıklıkla gözlendiği bir alandır. Leylek, çeltikçi ve kaşıkçı ile kuğuların, bahri ve batağanların tercih ettiği bir alandır. Poyrazkuşu, kılıçgaga, uzunbacak, bataklık kırlangıcı, kız kuşları ve kır baykusu yine Körfezin kuşlarıdır. Kıyı kuşlarından, cılıbıtlar, bataklık, deniz ,orman ve dere ve çok nadir görülen terek düdükçünü, kumkuşları ile martılar ve sumrular yine sıklıkla görülen kuşlarımızdır. Atmaca ,şahin, kerkenez bozdoğan gökce delice, balık kartalı ise alanı ziyaret eden yırtıcılardır.
Küçük karabatak, küçük halkalı cılıbıt, elmabaş patka, saz tavuğu, yeşilbaş, sakarmeke burada üreyen kuşlardan bazılarıdır.
Su Kuşlarının sayısı ülkemizde oldukça azalmıştır. En büyük neden sulak alanlarımızın kaybıdır. Kuşların göç yolları binlerce yıldır hep aynıdır. Bu yollar üzerinde yeterli beslenme alanları varsa; yolculukları için gerekli enerjiyi temin ederek yola devam edebilmektedirler. Bu alanlar yok olduğunda ise daha uzun mesafe katetmek zorunda kalmaktadırlar. Su kuşlarının büyük kısmı bu uzun yolculuğunu bu koşullarda bitiremediğinden, erişkin sayısı azalmaya başlamakta ve bu da üremelerini etkilemektedir. Dolayısıyla sayılarında azalma ortaya çıkmaktadır. İnsanlar için seyahat ettiklerinde yollar üzerindeki hanlar veya benzin istasyonları veya çöllerdeki vahalar ne ise; kuşlar için sulak alanlar da o denli önemli ve gereklidir.
İzmit Körfezi dogu kıyılarındaki bu son ekosistem parçası tam olarak bu işlevi de yerine getirmektedir.
DOĞANIN ALTERNATİFİ YOKTUR
Çed oluruna sunulan imar planında öngörülen; yüzlerce metre doldurularak oluşturulacak alan; spor ,dinlenme ve eğlenme amaçlı tesislere ayrılmıştır. Oysa Kocaeli bu konularda diğer illerden daha fazla olanağa sahiptir. insanların dinlenmesi ve doğayla başbaşa olunacak hafta sonu dinlence ve eğlenceleri için ,en az diğer iller kadar zengin alanlara sahiptir. İnsanlarımız için alternatifli dinlence yerleri vardır. Ancak kuşlar ve doğanın alternatifi yoktur.
Bu durumda, İzmit Körfezi doğu kıyısı ve arkasındaki alanlar, sazlıklar, çamur ve kum düzlükleri ile buraya akan derelerin belirli bir sınıra kadar sazlıklarıyla birlikte doğal olarak korunması konusunda tabi olunan ulusal ve uluslar arası yasalar gereği alandaki toprak doldurma işleminin acilen durdurulması gerekmektedir. Burada yapılması düşünülen ve İmar planına işlenmiş dolgu alanı, yapı, tesis vb. planlamaların iptal edilerek; bu günkü doğal durumu kesinlikle bozmaması doğrultusunda çalışmalar içeren yukarıda söz edildiği gibi alternatif bir başka proje oluşturulması gerekmektedir. Bütün dünyada olduğu gibi sınırları içinde bu tür doğal alanlara en fazla sahip olan ve bu alanları büyük bir dikkatle koruyan ülkeler, bugün ve gelecekte asıl zenginliği yakalamış ülkeler olmuş ve olacaktır.
Ülkemizde de şu an Kocaeli İline bahşedilmiş bu doğa zenginliğinin, korunarak yaşatılması gelecek için son derece önemli bir yatırım olacaktır. Sanayi yönünden hayli zengin olan Kocaeli’yi, doğal zenginliklerle bir arada yaşatabilmeyi başarmak doğaya ve insanlara büyük bir hizmet olarak takdire layık olacaktır.
Dünya sadece insanlara ait değil. Kendimiz için güzel ve iyi olacağını düşünerek yaptığımız işler diğer canlılara zulüm getiriyorsa arkamıza yaslanıp sözde bu güzelliği içimiz rahat seyredebilecek miyiz?