Grupta Almanlar , İrlandalılar , İngilizler var. Eh bir de ben Türk , Boyko var Rus . Epey renkli bir kalabalık . Hanım olarak Sveta , ben ve kamp görevlisi bulunuyor. 12 saat minibüste avaz avaz konuşan Almanlar ileyim. Kulaklık almadığıma çok pişman oldum.

12 -13 saat fakat nefis bir yolculuk . Anayoldan , orman yoluna ayrıldıktan sonra nefis bir doğa içinde yol devam etti . Yol yer yer oldukça bozuk . Yolumuz üzerşndeki köprü yıkılmıştı biz de dereden geçtik fakat epey bir zaman kaybettik. Yolda aralıklı molalar verdik. Ömrümce asla varlığını bilmediğim bir yoldaydım . Gitgide el değmemiş doğanın derinlerine doğru gidiyorduk. İçimden de Sveta'ya helal olsun diyordum. Böyle zor bir turu dizayn etmişti. Bu yol üzerinde kesinlikle hiçbir yerleşim yoktu. Yolda hiç başka bir kişiye raslamıyorduk. Hem yaprak döken hem de ibreli karışık bir orman içindeydik. Ural Dağları yüksek dağlardan değildi. en yüksek noktasi Narodnaya tepesi ,sadece 1895 m. yükseklikte. Bizim gideceğimiz noktadan daha Kuzey'de . Dünya'da en çok görmek istediğim yer Rusya'nın Kuzeyi Sibirya ,Obi veya Yenisey deltalarıdır. Buraları hiç göremeyeceğimi biliyorum. Kanada'da Churchill'i bile merak etmiyorum. Zor yolculuklar , medeniyetten uzak alanlar .. Kuşların belirmesiyle gözden kaybolması bir oluyordu. Hava açık ve çok güzeldi. Hoplaya zıplaya geçtiğimiz yerler de olmuyor değildi. Yolun son 10 saatinde karşıdan gelen bir tek araç yoktu. Ormancılar bile geçmedi! Bıldırcın Kılavuzu ( Corncrake ) ,Kuzey Kamışçını ( Blyth's Reed Warbler ) , Küçük Mukallit ( Booted Warbler ) , Kuzey Çıvgını (Arctic Warbler ) , Yeşil Düdükçün ( Green Sandpiper ) , Çulluk ( woodcock ), Gökdoğan, Kerkenez , Dağ Kuyruksallayanı ( Grey Wagtail ) bugün gördüğümüz türler . Corvidaeler ve Sığırcıklar da listeye dahil.

Alman'lar GPS ile Asya tarafından Avrupa tarafına geçip geçmediğimizi kontrol ediyorlardı . Öyle damardan Westpal'ciler ! Kamp alanına ulaştık. Daha doğrusu bir alanı kamp için seçtiler. En doğru çadır yeri ormanın içiydi mutlaka . Yüksek bir platform vardı . Orası doldu . Ben de yol kenarında bir yer seçtim. Kesinlikle doğru bir yer değildi. Gece yağmur yağdığında , sular altında kalabilirdim. Çadır su geçirmiyordu Mat da öyle . Yanımda iki üç adet de uyku tulumunun içinde kullanabileceğim ısıtıcı vardı. Gerçekten çok faydalı oldu. Yağmur ve soğuk . Ateşin etrafında yemeklerimizi yedik. Çadırım tek kişilik . Bavulum büyük. Sırt çantası mat derken kıpırdıyacak yer yok. Gece fena geçmedi . Diğer çadırların birinden bayağı bir horlama sesi geldi ama yorgundum zaten.

Sabah aracımızla epey bir yol gittikten sonra Boyko'nun gösterdiği bir noktada indik . Bundan sonra yürüyüş.