ZİNO'NUN KORSANMARTISI
Saat 21:15 . Buluşma noktasına fenerler ve uygun giysilerimizle hazırlandık. Catarina yolun bir kenarının uçurum olacağı yerler olabileceğini ,yola dikkat etmemiz gerektiğini söyledi. Gideceğimiz yer Pico do Arieiro . Madera'nın üçüncü yüksek tepesi . Yüksekliği 1810m. Tepeye ulaşınca araçtan indik. Önümüzde yarım saatlik zifiri karanlıkta engebeli dar bir patika var. Dolunay var ama yine de dikkatli olmak gerek. Hafif bir rüzgar var . Catarina bunun iyi olduğunu söylüyor. Yürüdüğümüzden mi bilmiyorum soğuk da değil hava. Takviye fenerler dağıtıyor Catarina . Hugo da bizimle. Zaman zaman yer değiştirerek gidiyoruz. Gün ışığında manzara güzel olmalı diye düşünüyorum. Yol ise sürprizlerle dolu . İnerken birden dikleşiyor ,birden daha dar bir patika haline geliyor. Yolun yanında simsiyah boşluk olan yerlerden geçiyoruz. Hayırlısı diyerek yola devam ediyorum. Ben de yürüyüş bastonu var . Yoksa kayabilirsiniz de . Önümde Vivien var ,onun önünde eşi . Yolun sonuna doğru biraz da hızlı gittiğimizden hafif bir yorgunluk oluyordu tabi. Vivienne birden kaydı . Hemen tutmaya çalıştım. Biraz ürkmüştü . Yavaşça ayağa kalktı . Kendini yokladı ve yola devam etti. Zaten yalnız dönmeleri de mümkün değil . Biraz morali bozulmuştu ve son noktaya geldiğimizde bir kayanın üzerine oturdu ve pek kalkmadı. Vivien'in eşi James de Parkinson hastası . Maaşallah ona birşey olmadı . Son nokta dar bir sırt uzantısı şeklinde . İki kişi yanyana zor geçiyor. Fenerleri kapattık. Sesleri dinlemeye başladık. Heryerden aratarak gelen ötüşler var. Zino'nun Korsan martıları hava tam kararırken okyanustan kopup yuvalarına geliyorlar . İki yanımız uçurum. Kuşlar bu sert sırtta yuva kuruyorlar. Az sonra siluetleri görmeye başlıyoruz. Bu olay benzersiz bir kuş gözlemi olayı! Sesleri arada sert tonlar taşıyan kalın inlemeler şeklinde . Korsanmartılar 1800 m.yükseklerde yuvalarını dik yarlarda kuruyorlar. Gece yarısı halen uçuşuyorlar. Biri çok yakınımızdan geçiyor. Herkes oturuyor. Onları rahatsız etmemeye çalışıyoruz. Gelirken tur akışında bu geceyi okuduğumda çok heyecanlanmıştım. Okumak başka yaşamak başka oluyormuş. Tüm kuşlara çok saygı duyuyorum ..
3-4 gün sonra ,Okyanus Gözlemi ( Pelagic ) turunda, akşam geç vakte kadar Zino'ları bekleyip Okyanustan evlerine dönüşlerini göreceğiz . Bu konu da tur akışında yazan bir detay. Çok yorulduk ,bu yolun bir de dönüşü var . Kimse düşünmek istemiyor. Ay tepemizde pırıl pırıl . Uzak yıldızları görmemize engel oluyor . Epey bir siluet görüp seslerini hafızamıza kaydettikten sonra dönüşe geçiyoruz. Yine zorlu bir yol . Saat 01:00 cıvarı oteldeyiz. Herkes yorgun. Nasılsa sabah 10:30 Okyanus gezisi ,o nedenle sorun yok.