Apollo kelebeğinin fotoğrafını nasıl çektiğime bugün bile hayret ederim.

4-5 günlük bir Karadeniz kuş – kelebek gezisinin 4.gününde dağ horozu için , gün ışırken Sivrikaya da olmak üzere sabah 04:00 de Of’tan Ümit ve iki arkadaşla günü başlattık. Sivrikaya’da yayla evlerinin önünde aracı bıraktıktan sonra , Rodendronlara doğru yürüyüp epey dolandık. Epey dediğim tırım tırım aradık yani. Sonra döndük ve kısa bir kahvaltı molasından sonra Ovit yaylasına; gördüğüm tür olmakla birlikte yeniden görme hevesinden, Büyük Dağ Bülbülü bulmak için , Ağustosta son kalan karlı tepelerin ardına kadar , şırıl şırıl akan dereciklerin yanından yürüdük. Bu arada çoğunlukla Erebialardan ve Yalancı Apollolardan fotoğraflar çektik. Doğrusu gönlümde bir hewittsoni / Laz Güzelesmeri bulma ümidi de taşıyordum. Kısmet kuştan yanaydı: Büyük Dağ Bülbülünü bulduk. Keyfimize diyecek yoktu!Üçüncü yaylaya doğru hareket ettiğimizde saat 14:00 e geliyordu. Hedef türlerimiz Bıyıklı Doğan ve Sürmeli Dağ Bülbülüydü. Apollodan vaz geçmiştim. Çünkü Yalancı Apollo onun yerini almıştı sanki..Çeşme başı kelebekleri vb. derken iki Bıyıklı Doğan yol boyu hem yakın hem uzak göründü. Sürmeli Dağ Bülbülü önümüze atladı! Çok keyifliydik çok!

Ancak sabahtan bu yana yüksek rakımda yürü, dolaş ,kuş kelebek peşinde koş derken , yorulmaya başlamıştım. Adeta kelebek görüp de peşinden koşacağım diye endişeleniyordum:) İyice yükselmiştik ki korktuğum başıma geldi :)Beyaz koca kelebeklere dürbünü doğrulttuğumda karşımda Apollolar vardı. Ümit’e dedim ki;” Fotoğrafını ayağımın dibine gelmeden çekecek halim yok. ” Yorulmuştum artık. Yolun sağı, alt tarafı 3m.lik kazıda ve üzeri Karadeniz eğimli çayır yamaç. Üç gün Karadeniz yaylalarında tur yaptığım zaman , döndüğümde yürürken düz bir yolda yürümek tuhaf duygular uyandırmıyor değil! Buna rağmenApollolar inatla aşağıdan gelip yukarıya doğru yamaca uçuyor. Arabadan indim ,3m.lik yolun şevine umutsuzlukla bakıyorum. İnanılmaz bir şey oldu bir Apollo geldi kendini iki adım ötemde toprağın üzerine attı. Ümitsizlikten ve yorgunluktan fotoğraf makinemi bile almamışım. Arabaya gidip fotoğraf makinemi aldım bir poz çekebildim. Hemen o da uçtu gitti ! Yamaçta ise Apolloların biri konuyor biri kalkıyor. Ümit kayboldu koşuşturuyor. Apollolar oradan gitmek bilmiyor. Gitseler oh diyeceğim sanki..Sonunda karar verdim yamacı dört ayak çıktım ama şu gözünü sevdiğim Karadeniz düz değil ki ! Yukarılara doğru ilerledim . Apollolar son beslenme saatlerindeler, öyle hareketliler , yerlerinde duramıyorlar! Tam akşam pazarı.. Sonunda bu kareyi çektim .

Bu fotoğrafı o yorgunlukla nasıl çektim hayret ediyorum. Yorgunluğumu bir nebze unutturan benim için müthiş bir kare!