MEKE SHOW
Sevgili arkadaşlar ;
15/Şubat 2003 Cumartesi. Hava soğuk Karabatakların burada da üreme giysisi içinde olup olmadığına bakmak için Harem – Üsküdar arasında bir yürüyüş yapmaya karar verdim.
Saat 16.00 Karabataklar üreme giysileri içinde yıkanıp duruyorlar.Diğer sürpriz bahrilerde..22adet bahri var.Bunlardan üçünün yavaş yavaş üreme giysisine bürünmeye karar vermiş olduğunu görüyorum.Yanaklarında kızıl tüyler çıkmış ancak çok uzun değiller.Boyunlarının etrafında halka şeklinde siyah tüyler de var.Bekliyorum acaba bir kur dansı görebilirmiyim diye.. Göremiyorum.
Üsküdar dan kuşlara buğday alıyorum.Kararlıyım bundan sonra ormana falan ceplerimi buğday doldurup gideceğim.Ancak bu kuşlar için “sürdürülebilir” bir beslenme olmayacak endişesi de çok güçlü...Deniz kenarındaki balıkçıları geçerken martıları seyre dalıyorum.
Martıları ayırt etmek bana ibreli ağaçlar kadar zor geliyor.Bir tane kara sırtlı martı görsem diyorum.Bir ses belkide şu an bir kara sırtlı martıya bakıyorsun diyor.O sırada gözüm sakarmekelere ilişiyor.Onlarda bir değişiklik yok.Bahrileri uçarken gördüm,karabatakları da uçarken gördüm.Ancak mekeler bu iri gövdeyle ve gövdesine oranla küçük kanatlarla nasıl uçuyorlar bir türlü gözümde canlandıramıyorum.
Bunları düşünürken aralarından bir sakarmeke kafasını suya daldırdı ,çıkardı ve şöyle bir geriye attı..Vay vay vay ne yapıyor bu böyle demeye kalmadan saymaya başladım. tam 18 kez .Sonra ne yaptı biliyormusunuz koca gövdesiyle suyun üstüne sıçradı, o kısa bacaklardaki ayakları hafifçe birbirine çarpıp silkelendi.Tam üç kez..
Bizim genç meke dalış tekniklerini sergileyen ve her dalıştan sonra saçlarını şööyle düzelten ve en güzel hareketini en sona saklayarak show unu dört dörtlük tamamlayan bir plaj delikanlısı gibiydi.
15/Şubat 2003 Cumartesi. Hava soğuk Karabatakların burada da üreme giysisi içinde olup olmadığına bakmak için Harem – Üsküdar arasında bir yürüyüş yapmaya karar verdim.
Saat 16.00 Karabataklar üreme giysileri içinde yıkanıp duruyorlar.Diğer sürpriz bahrilerde..22adet bahri var.Bunlardan üçünün yavaş yavaş üreme giysisine bürünmeye karar vermiş olduğunu görüyorum.Yanaklarında kızıl tüyler çıkmış ancak çok uzun değiller.Boyunlarının etrafında halka şeklinde siyah tüyler de var.Bekliyorum acaba bir kur dansı görebilirmiyim diye.. Göremiyorum.
Üsküdar dan kuşlara buğday alıyorum.Kararlıyım bundan sonra ormana falan ceplerimi buğday doldurup gideceğim.Ancak bu kuşlar için “sürdürülebilir” bir beslenme olmayacak endişesi de çok güçlü...Deniz kenarındaki balıkçıları geçerken martıları seyre dalıyorum.
Martıları ayırt etmek bana ibreli ağaçlar kadar zor geliyor.Bir tane kara sırtlı martı görsem diyorum.Bir ses belkide şu an bir kara sırtlı martıya bakıyorsun diyor.O sırada gözüm sakarmekelere ilişiyor.Onlarda bir değişiklik yok.Bahrileri uçarken gördüm,karabatakları da uçarken gördüm.Ancak mekeler bu iri gövdeyle ve gövdesine oranla küçük kanatlarla nasıl uçuyorlar bir türlü gözümde canlandıramıyorum.
Bunları düşünürken aralarından bir sakarmeke kafasını suya daldırdı ,çıkardı ve şöyle bir geriye attı..Vay vay vay ne yapıyor bu böyle demeye kalmadan saymaya başladım. tam 18 kez .Sonra ne yaptı biliyormusunuz koca gövdesiyle suyun üstüne sıçradı, o kısa bacaklardaki ayakları hafifçe birbirine çarpıp silkelendi.Tam üç kez..
Bizim genç meke dalış tekniklerini sergileyen ve her dalıştan sonra saçlarını şööyle düzelten ve en güzel hareketini en sona saklayarak show unu dört dörtlük tamamlayan bir plaj delikanlısı gibiydi.
www.baharca.com sitesinde bulunan tüm yazılar, belgeler, listeler ve fotoğrafların tümünün kullanım hakkı Bahar Bilgen'e aittir. 2. şahıslar tarafından kopya edilemez, kullanılamaz ve izinsiz kaynak gösterilemez. Her hakkı saklıdır.