2003 yılında ,çalıştığım inşaat şirketi Kocaeli ,Gölcük de bir iş aldı . İş nedeniyle sık sık Gölcük ' e gitmem gerekti . Bu arada Gölcük Belediyesine de gidip geliyordum. Bir gün Belediye de bir Harita mühendisi arkadaşla konuşurken , konu kuşlara geldi. Tabiki eski avcılarla karşı karşıya idim. Harita Mühendisi arkadaş artık avcıların da havada vuracak keklik bulamadıklarından söz ederek avı bıraktığını söyledi. Avlandıkları alanlar derken bana Körfezin ucundaki alanı ve oradaki eski gözlem veya av kulübesini söyledi . İşlerim bittikten sonra Istanbul'a dönerken kulübeyi buldum. Anahtarı hemen oradaki bekçideymiş. O günden sonra Osman bey bekçi ile arkadaş oldu . Sabah Istanbuldan çok erken çıkıyor . Erkenden Körfezde 1 saat gözlem yapıp oradan Gölcük'e gidiyordum. Akşam çıkışlarımda da yine gözlem için uğruyor zamanıma göre gözlem yapıyordum. Sonra yavaş yavaş Hafta sonları Yavuz'la yolumu düşürmeye başladım. Çok sevdiğim Karabataklar , çeşitli Martılar , Kıyı Kuşları , Ördekler adeta ders çalışmak için oldukça yakın geziniyorlardı. Yine de bir teleskop gerekiyordu .

Körfezin ucundaki bu alana kitlenmiştim. Ne zaman gitsem Yeni bir tür heyecanı da taşıyordum. Alanın daha Kuzeyini , yolun diğer tarafındaki su basarları zamanla keşfedip gözlemlerimi genişlettim. İyi kötü fotoğraf da çekiyordum ki gördüğüm türü doğru tanımlamışmıyım diye . Yelkovan grubuna da kayıtlarımı gönderiyordum. Öyle günler oluyordu ki bugün Körfez'e gitmem gerek mutlaka yeni bir tür var hissediyorum deyip yerimde duramıyordum. Bana göre Körfezdeki bu alan beni adeta çağırıyordu . Çarşamba toplantılarından birinde Süreyya ,fotoğraflardan bana Küçük Karabatakları gösterdi . O yıllarda henüz Asya daki koloni bulunmadığından koruma altında olan türlerden biriydi Küçük Karabataklar . Sonra farkettim ki yolun diğer tarafında , subasar olan alanın ortasındaki sazlıklarla kamufle olmuş küçük bir gölette grup halinde Küçük Karabataklar var. Hatta Karabataklar kadar da sayılarının olduğu günler var. Dere Düdükçünü , Karakarınlı Kumkuşları , Cılıbıtlar , Kızılbacaklar , Yeşilbacak, Yeşil Düdükçünler ,Poyraz kuşları ,Kılıçgaga , Terek Düdükçünü ,subasarda Deniz Düdükçünü ve Çeltikçiler , Bahriler , Batağanlar ; Kılkuyruk , Kaşıkgaga , Patkalar , Fiyular , Macargibi ördekler , Sumrular , İnce gagalı Martı vb. hepsi bu alanda birebir gözlem yaparak ve defalarca izleyerek öğrendiğim kuşlar oldu .

Kendime bir OKUL bulmuştum . Evet İzmit Körfezi Sulak alanı benim ilk OKULUM oldu .

Yelkovanda kayıt ve yazılarımı gören Kuş Gözlemcilerden Murat Bozdoğan ve Dicle Tuba ile alana bir hafta sonu geldik ve onlarla gözlem yaptık. Alanı çok beğendiler . Deneyimli Kuşçu arkadaşlarla paylaştığım gözlemler alanın hiç de yabana atılır bir yer olmadığını işaret ediyordu. Sonuçta ben çok yeniydim , gerçekçi bir değerlendirme yapamamaktan çekiniyordum. Bu arada alan hızla moloz döküntüleri ile dolduruluyordu. Her gittiğimde alanın bir köşesinde bir olumsuz olay oluyordu. Gözlemlerimi mevsimlere göre değerlendirmeye başladım. Alanın kuş listesi giderek uzuyordu. Artık evimden kmlerce uzakta olan bu alan ile bütünleşmiştim.