Lesotho Güney Afrikanın Güney'inde ,kalbinde bir yer . Denize kıyısı yok ve Botsvana , Swaziland gibi özerk bir Krallık. İngilizlerin kolonisi olmayı kabul etmeyen Afrikalı toplulukların kurdukları küçük ülkeler . Lesotho oldukça yüksek rakımlı bir ülke İki önemli nehir bu ülkeden doğuyor. Bence ülkeyi güçlü kılan bu nehirler .Ağaç yok nerdeyse . Vahşi , doğal bir coğrafya . Benzersiz ve muhteşem doğası beni müthiş etkiledi .

Sani Pass bugün! Sabah iki jip , sürücüleriyle birlikte gelip bizi alacak . Öndeki jip dolmuş gibi. Christina ekibi toplamış.Ben de arkadakine bineceğim. Sürücüler pasaportları topluyor . Ben de verdim. Fakat benimkinde Lesotho vizesi olmadığını söylüyor. Lesotho'ya vize mi var :) Efendim , tur bilgi yazısında " Gerekli tüm vizelerin " alınması yazılmış olduğundan , uyarı yeterli görülmüş.

Tartışmanın bir yararı yoktu . Sonuçta öyle veya böyle vize almamıştım. İki yeni sürücü , biraz ödeme yapabileceğimi söyledi kapıda . Bir çeşit kapıda vize alacaktım. Planımı yapmıştım. Kapıda vize almayı deneyeceğim . Alamazsam bir araç oralardan kiralayıp , grup hangi kapıdan Lesotho'dan çıkacaksa o kapıya gidip bekleyecektim. Bir araç bulamazsam , tur bitiminde tekrar gelip beni kapıdan almaları gerekecekti. Bu seçenek hiç tercih etmediğim bir seçenekti. Turun akışını bozacak bir olaya neden olmak istemiyordum. Bütün bunları çözerdim de konuya yaklaşımın kesinlikle insanca olmadığını söyleyebilirim.

Gözleme başladık . Lesotho kapısına kadar vize konusunu düşünmeme kararı aldım. Üstelik şu an söz konusu (Gurney'in Şekerkuşu (Gurney's Sugarbird) ! Ailenin ikinci ve son üyesi . Sakin ve sessiz bir yoldayız . Yolun iki yanı bütün önemli türleri barındırıyor. Yürüyerek nerdeyse türleri tamamlıyoruz. Kızılca sırtlı İskete (Drakensberg Siskin), Yer Ağaçkakanı (Ground Woodpecker) , Kap Ötleğeni (Bush Blackcap) . Habitat ilginç . Lesotho daha da değişik bir habitat olacak . Girebileceğimi düşünüyorum. Son bir tuvalet molası veriyoruz ,sınırdan önceki dinlenme alanında. Burada diğer iki sürücüyle konuşmak istiyorum . Sorum şu ; para birimi ne olacak ve ne kadar uygun olur. Sürücünün biri diyor ki " vize satın almak istiyorum " de diyor. İyi dedim ben de . Lehçe sıkıntısı çekebiliyorum bazen . O nedenle onlardan birini İngilizcem iyi değil deyip yanıma çağırmaya kararlaştırıyoruz.

Kapıya geldik . Sürücüler bütün pasaportları topladılar . Benimki de dahil. Çağırınca gidecektim. Gözleme devam ettim yine. Olan olmuş zaten , problemi iyi yönetmem gerek sadece. bizim aracın sürücüsü beni çağırıyor. Kocaman Afrikalı bir adam :) Bana yandaki bir odayı gösteriyor . O zaman sürücüyü de İngilizce bahanesiyle çağırıyorum. Yandaki odaya geçip konuşuyoruz.

" Çok uzaklardan sizin o muhteşem kuşlarınızı sadece birkaç saat için görmeye geldim ." deyip gülümseyerek Kocaman Afrikalıya bakıyorum. Neyse o da gülümsedi ! Bizim sürücü çok heyecanlandı ama sonuçta gayet mütebessim vizeyi verdiler. Anlayışlı davrandılar.

Ben dışarı çıktım . Sürücü pasaportum ile ilgili işlemler için geride kaldı. Pete , Mike falan birlikteydiler. Onlara doğru giderken çaktırmadan bir zafer işareti gönderdim. Sonra olayı anlattım. Sabahtan beri benimle konuşmayan Pete efendi , cezaya kaldık ya , nedense gülümsemeye başladı .

Bekle beni Drakensberg Kayazıpları (Rockjumper) !

Lesotho'ya girdikten sonra öğle yemeği hazırlıkları başladı . Yemeğimi aldım , bir kayanın üzerine oturdum. Karşımda harika vahşi bir habitat . Keyifli keyifli atıştırdım ..

Sani Pass sert kavisli laselerden oluşuyor . Aralıklı olarak durup gözlem yaptık ve iki yerde soyu tehlike altında olan (NT) Drakensberg Kayazıplarlarını rahat rahat izledik . Yüksek doz adrenalin ile başlayan gün sessiz sakin ve kuşlarla devam edip sona erdi..