Gün sade bir kahvaltı ile Noordhoek deki şirin ve samimi mekanımızda başladı . Kahvaltıda tanıştık diğer katılımcı arkadaşlarla . Toplamda 6ve bir rehber ile 7 kişiydik. Bu sabah kahvaltıdan sonra havaalanına Christina'yı almaya gideceğiz ve böylece grup bir rehber ve yedi gözlemci ile tamamlanmış olacak .
Yaklaşık Avustralya turundan döneli 10 gün olmadan tekrar yola çıkıyordum. Dinlenememiştim . Yine de uzun yıllardır gitmek istediğim bir ülke olması nedeniyle yorgunluğumu unutmaya çalışıyordum. Tarihler şöyle ; 23 Ekimde Avustralya'dan döndüm ve 3 Kasımda Dubai aktarmalı Emirates ile Cape Town'a doğru yolcululuğa başladım . Cape Town'a Dubai üzerinden aktarmalı gidecektim .Neden direkt bir uçuş almadım derseniz ilginç bir nedeni var . Dubai Havaalanındaki Ocean Basket zinciri :) Karma Deniz ürünleri ile bezeli lezzetler. Kendime nefis bir ziyafet çektikten sonra Cape Town uçağına gidiyorum . Cape Havaalanında bir şöför elinde adım yazılı bir kağıtla beni karşıladı. Istanbul da Güney Afrika Randı ( ZAR ) bulmuş ve yeterince döviz almıştım . Nerdeyse 1TL = 5 ZAR gibiydi . Cape Town Havaalanında Güney Afrika'daki prizlere uygun fiş almam gerektiğini söyledim şöföre . Elektrik bizdeki gibi 220 V. tu.Kolayca da buldum. Üçlü bir fiş ayakları yuvarlak sadece biri diğer ikisinden daha kalın. Yolum havaalanından Noordhoek e kadar uzundu. Kapalı bir hava , yağdı yağacak bir yağmur . Allahtan Yerel Rehber kadar bilgili bir sürücüm vardı..Bütün parkları Masa dağını Cape town u , ilk kalp naklini gerçekleştiren Prof.Barnard 'ın bu nakli gerçekleştirdiği hastahane , Üniversite derken Türkiye sohbeti ve sonrasında otelimin önüne geldik. Sürücü "bak" dedi bavulumu indiriken "sizin staff orada oturuyor." 5 gözlemci otelin verandasında mutlu mesut oturuyordu . Beni tanıtmaya çalışsa da ben bir merhaba deyip geçiştirdim.
Çok sıcak samimi bir oteldi . Odam ikinci katta ve çok rahattı . Geriye wi-fi kontrolu kalmıştı . Onu da halledip yukarı odama çıktım. Odama yerleştim . Burada 3 gece kalacaktık . O nedenle biraz yerleşmenin faydası olacaktı . Yemeğimi yukardaki terasa istedim. Zaten çok kalabalıktı ,tıka basa doluydu heryer . Rehberimiz , bu akşam gelecekti ama ben onu sabah göreceğimi düşünüyordum . Bol deniz ürünlü bir yemek seçtim . Saat 20:00 e geliyordu. Nefis bir bahar akşamında , üstteki terasta yemeğe oturdum . Nazik ev sahibesini kesinlikle hatırlayacağım. Yemekteyken rehberimiz geldi . Sabah kaçta kahvaltıda olacağımızı da belirledikten sonra ,diğer arkadaşları aramaya gitti . Hava kararıyordu .Terasın hemen yanındaki odama döndüm .
Sabah kahvaltıda , gruptaki diğer arkadaşlarla tanıştık. Öncelikle Havaalanına gidilecek ve Christina alınacaktı. Bunu ben yapsam kesinlikle kabul etmezlerdi. Grubun saatlerine uymak zorunluluğu var aslında . Anladığım kadarıyla soyadı Churchill olan bu hanım, daha önceden aynı rehberle turlara katıldığı için tanıyorlar. Havaalanının otoparkında beklerken boş durmayıp kuşa bakmak için dolanmaya başladım . İlk yeni türüm ; Blacksmith Lapwing ; Zırhlı Kızkuşu !