AYNI KUŞLARIN AYRI HİKAYELERİNİ YAŞAMAK ! DEĞİŞİK DÜNYA EKOSİSTEMLERİNDE OLMAK !
2002 de Kuş gözlemine başlamıştım. 2004 yılında tür sayısı olarak henüz 200 lerdeydim.Çalıştığım şirket Kazakistan'da Almaata yakınında bir iş aldı. Dolayısıyla Almaata'ya bir kaç kezgitmem gerekti. Şantiye kurulduktan sonraki seyehatimde, dönüşümü bir gün uzatarak ilk profesyonel yurtdışı kuş gözlem turumu 2004 de satın aldım. İnternetten bulduğum bir bağlantı sonucu; güzel de bir raslantı olarak ilk profesyonel kuş rehberim bir hanım oldu. Svetlana!
"Yurtdışı gözlem turlarım"da hikayesini paylaştığım bu gezi beni Dünya Kuşlarına açtı. Açtı açmasına da henüz 200 tür görmüş bir gözlemci , kuş konusuna yeni girmiş iki yıllık bir gözlemci halimle , henüz yurdum kuşlarını tanımazken bu turlara katılmamaya karar verdim. O günkü gezide bir gün boyunca Himalaya Urkekliği yolunda çok güzel türleri dağarcığıma katarak muhteşem bir gün geçirdim. Svetlana üniversitede öğretim görevlisiydi. Uzmanlığı Av ve Yaban Hayatıydı. Bilgili ,sabırlı , değerli bir hanım! Svetlana'nın nişanlısı ,Vaughan ise bir İngiliz Kuş turu sahibiydi. Hem Vaughan hem de Svetlana ile mailleşiyorduk. Vaughan' da Türkiye'ye kuşturu yapmak istiyordu. Tur olanaklarıve rehber arayışındaydı. Bu konuda bir kaç mailden sonra Soner ile Birdfinders turlarını başlattı.
Başlangıçta planlarımı yaparken kitaplar aldım . Fakat sadece Dünya harikalarına doğru gezmek de güzel fakat sığ gelmişti . Güzeli görüp de ağacını taşını çiçeğini kurdunu kuşunu tanımadan dolanmak , bir yeri görüp görmüş olmaktan öte değildi benim için.Kendime katacak evde de devam edebileceğim bilgiler olmalıydı .Kuş mu kelebek mi derken kuşlar ağır bastı .Dünya kuşlarına açılmam 2011 yılında olacaktı. Ablam Şazi'nin Kanada gezisi teklifi de tam benim 400. türüme iki basamak kala geldi. Hikayesi Kanada gezimde. Kanada gezisine çıkmadan önce de Fas gezisinin peşinatınıVaughan'a göndermiştim bile.. Yavuz işi gereği yaklaşık 15 yıl çok yurtdışı seyehati yaptığı için kesinlikle katılmak istemedi. Fakat gitmem için de hiç engel olmadı. Onun bu samimi yaklaşımına ve heyecanımı paylaşmasına müteşekkirim.
Günler geçti ..Svetlana ve Vaughan evlendiler. Vaughan onu Birdfinders'a resmen ortak yaptı. Svetlana'ya olan güvenim ve onun varlığı ; turları hep onlardan satın almama neden oldu. Onlar turlarda rehber olsa da olmasa da.. 2015 de ise bu ezberi bozup , iki ayrı tur firmasından Kuş Gözlem turu satın aldım . Wings ve Birdquest. Bütün turlarda yabancı kuşçular ilk kez Türk ve üstelik hanım olarak bir kuş gözlemciye rasladıklarını söylediler . Dünyanın dört bir yanındaki bütün yabancı kuş rehberlerimin de , ilk Türk hanım Kuş Gözlemcisi oldum.
Dünyada ne kadar çok ve birbirinden güzel kuş vardı! Hepsini görmek olası değildi tabi. Peki en çok görmek istediklerim?? Tehlikede olanların peşine mi gitmeli ? Su kuşlarının peşine mi gitmeli ? En çok tür göreceğim ülkeye mi gitmeli ? Dünya türlerinde sayı hedeflemek hiç mantıklı gelmiyordu. Benim merak ettiğim türler tanıdığım birbirlerine değen türler oluyordu. Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyordum. Bir Kolibri yani Hummingbirdgörmek isterdim fakat ,diğer yandan, bir Karatoygar görmeden veya bir Küçük Çıvgın veya Kalın Gagalı Toygar veya Koca Başlı Çıvgın vb. görmezsem , bütün Hummingbirdleri görsem bile halen aklımı onlar kurcalayacaktı. Çünkü elimdeki Collins kitabından aşina olduğum kuşlar ile ülkemde yaşamlarının yarısını görüp diğer yarısını merak ettiğim kuşlarher zaman öne çıkıyordu. Ben de onların peşine takılmaya karar verdim. AYNI KUŞLARIN AYRI HİKAYELERİNİ YAŞAMAK ! İşte bunun peşindeyim öncelikle ..
Kanada da gördüğüm türlerden 50den fazlası bu kapsama giriyordu zaten. Yaptığım plana göre daima en başta Fas vardı .Sonra Finlandiya ve Norveç geliyordu. Collinsin kuşları için emin olduğum başlangıç ülkeleribunlardı. Fas'taki toygarlar ve warblerlar, daha sonra Finlandiya ve Norveç , Kuzey Kazakistan ,Çin , BAE gezileri bu çerçevede inceleyip planladığım geziler oldu. Westpal türlerini de ülkem türleri gibi tüm dünyada görmeye çalışıyorum . Westpal de keskin bir sınır listem olmayacak . Gerektiği gibi bir Westpal listesi Amerikan vagrantları işin içine girince sonuçlanması zor . Uçağa atlayıp İngiltere 'ye anında gitmeniz gerek . Ben o nedenle Collins'in Kuşları diyorum .Bugün doğru bir rotada ilerlediğime de eminim. Onları gördüğümde uzun yıllar hasret kalmış da kavuşmuş gibi oluyorum. Çin'de, Çalıkuşu Çıvgınını her gün görünce ,ülkemde kaç kez arayıpta bulamadığımız bu kuşu tekrar tekrar gözlemek büyük keyif veriyor. Kazakistan'da Kızıl Başlı Çintenin üreme ötüşünü izlerken ve dişisi ile erkeğini aynı çalıda gördüğümde ,ülkemde görmeden eli boş dönüşüm aklıma gelip gülümsetiyor. Norveç'te tundrada yuva kurmuş Uzun kuyruklu Korsan martılar veya Korsan martıları izlemek; sorularımı ortadan kaldırıyor.Hornoya adası benzersiz bir doğa ikramı gibi! BAE de Green Mubazzarah'ta Küçük Çıvgın'a kavuşunca veya Peru ' da Benekli Düdükçünleri Manu nehrinde bir kayıkta izleyerek giderkenbenzeri olmayan heyecanlar yaşıyorum.
DEĞİŞİK DÜNYA EKOSİSTEMLERİNEDE OLMAK !
Subtropikal Yağmur ormanları ile kuşları birleştirdiğim geziler . Avustralya Büyük Set resifi - Great Barrier Reef ; Güney Afrika Fynbos ve Karoo ekosistemleri ,bitkileri , kuşları ve kelebekleriyle merak ettiğim ekosistemler . Yağmur ormanında duyduğum seslerin sahiplerini tanıyarakyürümek , bir kaç haftageçirmek ve İguasu da olup ,kuş ve kelebek gözlemi yapmak ise ayrı bir rüya gibi.. Finlandiya'da göz alabildiğine Taygalarda , Norveç fiyordunda verimli Tundralarda ve su kuşlarının cenneti tamamiyle doğal adalarda gözlem yapmak , Birleşik Arap Emirlikleri'nde Umman denizi kıyılarında , Çöllerde gözlem yapmak ;Fas 'ta tüm Atlas dağlarında ve Çöllerde kuşlarıyla olmak , Kazakistan'da Himalayaların eteklerindeki oralarda sır gibi yaşayan kuşlaradokunmak , Dünyanın ilk Unesco Doğal Alanı ,uçsuz bucaksız Korgalzhyn Doğal rezerv alanında kuşlarla küçücük kalmak ,Çinde dağlarda tanış çıkan ağaçlar ,Sarıdeniz kıyıları kuşların peşinde yaşadığım habitat ve coğrafyalar.. Buralarda kitlendiğim ,tek sözle her şeyiyle Doğa. Capensis Bitki Krallığı için Güney Afrika da uzun bir gözlem gezisi çok sevdiğim Toygar Ailesine 24 tür ekledi. Avustralya ve Şili Kuş gözlem gezileriyle birlikte son iki Bitki Krallığı ziyaretlerimi gerçekleştirmiş oldum. Bundan sonra Alt Bitki Krallıklarına ziyaretlerime başladım. Kuş sıcak noktaları ile alt bitki krallıklarının çakıştiği ülkelere gözlem gezilerine başladım. Papua Yeni Gine ve Madagaskar onlardan ilk ikisi.
Gerçekte yaptığım Dünyadaki 6 Bitki Krallığına ve sonrasında Alt Bitki Krallıklarına seyahat . Olayı bu şekilde ele aldığınızda seyahat planınız ana hatlarıyla ortaya çıkar . Doğal ki her krallık içinde alt habitat grupları planınızda kolaylıklar sağlar . Oralarda nadir endemikler bulmak içten bile değildir . Her krallığın kendi dağı nehri gölü kıyısı , yüksek rakımı var . Biyolojik çeşitliliğin en varlıklısı Dünyada Böceklerden sonra ; Bitkilerdir . Onlardan ayrılmazsanız tüm diğer canlıların adreslerine ulaşırsınız. Binlerce kuş , kelebek için bu 6 Krallığı seyahatlerimde izlediğimde duyduğum heyecanı ifade edecek kelimeler bulmak çok zor . IOC Dünya Kuş Listesi Versiyon 14.1 e göre ; 2024 yılı itibariyle gördüğüm kuş türü sayısı 3543/11032 Dünya toplam kuş türü; gördüğüm kuş ailesi sayısı 224 /253 Dünya toplam kuş aile sayısı ; 1404 cins gördüm /2381 dünya toplam kuş cinsi . Krallık hedeflerim tam planladığım gibi 28 ülkede ;Dünya kuşlarının yaklaşık %32 sini ; Dünya kuş ailelerinin yaklaşık %88 ini ve Dünya kuş cinslerinin %59 unu görmemi sağladı . Bu arada gittiğim ülkelerde tek türle kaçırdığım 4 aile var. Ayrıca Dünyada gördüğüm kuş türleri arasında , sevgili ülkemin toplam kuş türünden görmediğim , bugün için sadece 25 türüm kalıyor. Tamamlama konusunda kararlı değilim.
Tabi bu geziler oldukça yorucu geziler. Ciddi gayretler gerektiriyor. Bununla birlikte 85 yaşında bu gezilere katılanları gördükçe inanamıyorum. Hatta,eşiyle tura katılan , glakom rahatsızlığı geçirmiş gözleri az gören , 80 yaşında ve bastonla yürüyebilen bir bey ,tur boyunca çok az gören gözüyle 10 yeni türü gayet eğlenceli izleyince, ömürle sınırlı şölenin, doğanın ta içinde olduğunu görüyorum. Peru ' da bir bacağı rahatsızlığı nedeniyle kesilmiş bir başka adamcağızın Manu nehrinde Sunbittern i yakından görmek için bottan atlayışını , kilometrelerce yürüyüşünü unutmak mümkün mü ? Kesinlikle bu şölen ömürle sınırlı . Bir kelebek gözlemcisi arkadaşımızın telefondaki sohbetimizden sonra " evet hayatımızın sonuna dek gözlem yapalım varsın öyle gelsin sonu " demesi ..Ne mutlu görüp , paylaşanlara!