Yer:İzmit’ ten Gölcük’ e giden sahil yolu –ODTÜ deprem konutları yerleşiminden sonraki dere köprüsünü geçer geçmez sağdaki kuş gözlem kulübesi
Gün ve saat: 28 Nisan 2003 – 17:40
Hava: Kapalı hafif yağmur çiseliyor
Gözlemci: Bahadır Bilgin,Bahar Bilgen,Muhammet Şengöz hoca ve 3 öğrenci arkadaşımız
Araçlar: 8x40 dürbün + 10x50 dürbün+bir dürbün daha+TR kuş kitabı
Tehditler: Bu alanı korumak çok zor. Öğrendiğime göre sulak alanın tapulu sahipleri var.Kocaeli İmara gidip bakacağım.Bahadır beyin dediğine göre Fuar müdürü çevreci biri.Bu gözlemleri borçlu olduğumuz kişi de o. Bu sahil doldurularak halka açılma ihtimali de var.
Günün kaydı : Haematopus ostralegus /Poyrazkuşu /Oystercatcher/20 birey
Sevgili arkadaşlar;
“Kocaeli – kuşgözlem” grubundan Bahadır Bey 28/Nisan/2003 Pazartesi günü saat 16:00-18:00 arası kuş gözlemine gitmek istediklerini , istersem katılabileceğimi mail atarak dile getirdi. Ben de büyük bir sevinçle bir iş engeline takılmazsam gelebileceğimi söyledim.Beni bu buluşmada güzel bir sürpriz karşıladı.Kültür Bakanlığı Fikret Mualla Resim Atölyesi öğrencileri Hocaları Sn.Muhammet Şengöz yönetiminde Bahadır beyle birlikte geldiler.
Sn. Muhammet Şengöz doğa resimleri çalışmasında doğayı görmek tanımak ve izlemek konusunda öğrencilerini gerçek boyutlara taşımaya çalışan farklı bir öğretmen.Sevgili öğrencilerle tanışmak, hele ki doğadaki hatları ve güzelim renkleri ilerde fırçalarıyla anlatmaya hazırlanan gençlerimizle birlikte olmak ve de onları da bir nebze olsun izlemek bana mutluluk verdi.
Bahadır Beyin kuş gözlemi konusundaki açıklamalarından sonra Eski yolun prefabrik bitiminden başlayan kuş gözlem kulübesinde ve yolun karşısındaki kovalık ile sazlıklarda devam eden bir gezi yapıldı. Bu gezide 16:30 – 18:00 arası detaylı bir kayıt alamadık . Dürbünlerimiz genç ellerde keşifteydi.
Bahadır bey gözlem kulübesine altılı veya beşli gruplar halinde öğrencileri alarak anlatımına devam etti. İkinci gruptan sonra benim de soracaklarım olduğu için aralarına katıldım. Uçan bir çift yeşilbaş ördek ve martıların benzemeyen yönleri, sazlıklardaki kuşlar, balıkçıl falan derken bize doğru bir ördek sürüsünün geldiğini gördük . Martıya benzeyen ancak ördek gibi uçan bir sağa yatan bir sola yatan bir grup kuş.. Senkronize bir şekilde bir o tarafa bir bu tarafa yatıyor. Dürbün arkadaşlar . Dürbünü aldım. Grup kara tarafında kayboluyor. Orada diyorlar , göremiyorum. Sumru olabilirmi ? Akdeniz martısı gibi kara kafa yalnız siyah hat boğazdan biraz daha aşağıda.Asla martı değil bunu herkes söylüyor. O sırada tekrar deniz tarafına bize doğru geliyorlar.Bir sağa yatıyor beyaz gövde beyaz karın beyaz kanat altları, simsiyah bir kafa; siyah bitimi boğazın bitiminde, net ,bir diğer tarafa yatıyor. Kanatlarda belirgin beyaz bir hat var üstü siyah, hatlar keskin. Bahadır bey diyor ki yavaşça” bir konsalar”. İnanamıyorum ıslak çamurla karışık kumların üzerine kondular. 20 adet. Kulübenin güneyinden bakıyoruz. Simsiyah irice bir kafa kırmızı uzun bir gaga, soluk renkli ayaklar. Kara kanat üstleri . Biraz oyalandıktan sonra yine uçuşa geçtiler . Kuzeye doğru.. Sırtı ve kuyruk sokumu beyaz diyor Bahadır bey. Gür kısa peşpeşe çığlığımsı bir sesi var, diğer sesleri bastırıyor. Öğrenci arkadaşlarımız daha önce böyle bir ses duymadıklarını söylüyorlar. Sanırım biz de kıyılarda olduğumuz halde duymadık.
Dün sesleri dinleyip tekrar kitaplara baktım ve Bahadır beyle gördüklerimizi tekrar gözden geçirdik.O da o sırada birlikte olduğumuz aralarında Muhammet Hoca da olan grupla birlıktede değerlendirdiklerini söyledi. Gördüğümüz Poyraz kuşu arkadaşlar. Lütfen gidin size de gelebilirler . Ördek gibi uçan martı sürüsü görmemiştim veya ben siyah beyaz ördek görmedim . Sen daha ne gördün ki derseniz çok haklısınız . Zaten her yeni gördüğümü de böyle karşılıyorum , her biri benim aynı derecede soluğumu kesiyor ; bu bir ağaçkakan da olsa, çıkrıkçın da olsa! ”Ben böylesini görmedim!”
Sevgiyle kalın/Bahar