Sabah gözleminden sonra Silverio bavulların gönderildiğini söyleyerek ,bizim de İstasyona gideceğimizi söyledi . İstasyon 'un adı yerleşim ile aynı : Ollanlaytambo

Yavaş yavaş yürüyerek İstasyona vardık . İçerden çok tanıdık müzik sesleri geliyordu . Önce zampona sonra pan flütle konser veren bir İnca .. İnti İllimani Şilili de olsa nefeslileri aynı ,müzik notaları da aynı . Hemen Boğaç'a bir telefon ediyorum . Çok severek dinlediği ,uğruna İspanyolca öğrendiği Latin nağmeleri ..Müziği o da duyuyor . Heyecanlanıyoruz birlikte . Tren doldu. Urubamba nehri solumuzda .. Bizim dörtlü de bilet numaralarına göre ;Ben, Silverio , karşımda Graham ,yanında Jörg vardı. Machu Picchu treninin kuş gözlemciler için en önemli yanı penceresinden Torrent Ördeği saymak .Hemen Graham , Silverio ile kaç birey Torrent Ördeği (Torrent Duck) göreceği konusunda iddiaya girişti. Nasıl kazandı bir bilseniz ! Kahvelerimizi içerken tam 34 bireyTorrent Ördeğisaydık inene dek ! Gina'nın fotoğrafını sağa ekledim .Nefis bir 1.5 saatlik yolculuk , keyifli , saygılı , iddialı ,üstelik varacağımız yer Machu Picchu kasabası ! 4 birey Ak başlı Derekuşu (White Capped Dipper) ile 5 birey Kara Fibi (Black Phobe) (ssp. latirostris) veya White winged Phoebe de eklemeli.Öyle bir hayalim gerçek oluyordu ki üstelik kuşlarla ..

Aguas Caliente istasyonu Machu Picchu da bizi karşıladı.Son derece renkli bir yerel giysi ve hediyelikler satan çarşıdan geçerek otobüs durağına geldik .Orada havanın yağışlı olacağını öğrenmiştik . Ben yine de dert etmemiştim. Otobüsten indiğimizden biraz sonra yağmur başladı . Arkasından sis . Hala dert etmiyordum . Aslında göz gözü görmüyordu pek . Silverio bizi yeni bir rehbere emanet etti . Son derece akıcı ve düzgün İngilizcesi olan tipik Peru'lu kısacık bir hanım. Özel Machu Picchu rehberimiz Vilma . Öz ve öz İnca şaheseri olan bu tarihi şehri Vilmadan dinlerken İngilizler bir tuhaf oldu . Kendi elleri değmeyen bu mühendislik şaheserini dinlerken duygularını merak ettim doğrusu..

Sis giderek ortadan kayboldu . Machu Picchu ayaklarımızın altındaydı artık. Filmlerde gördüğümüz güneş saatinin üzerindeydik. Buz gibi hava yerini sıcağa bırakmıştı . Burada tek bir kuş kaydım var : Mavi - beyaz Kırlangıç (Blue and White Swallow) . Artık iyice kuş özlemi sarmıştı bizi .Çıkışta Machu Picchu damgalarımızı Pasaportlarımıza bastırdık . Silverio bizi Vilma'dan devraldı. Güzel bir açık büfe öğle yemeğinde kendimizi bulduk . Köşede pan flüt , zampona ve gitarla bir konser veren İnca yerlileri vardı . İlk İnca Kola mı burada içtim. Tadı değişik , gezide tercihim oldu hep .Yemekler lezzetliydi. Yorulmuş ve acıkmıştık .

Yemekten sonra Otobüsle yolun yarısını gitmemiştik ki Silverio ,Otobüsü durdurup bizi Puente Ruinas'daindirdi. Bir patikayola inerek gözleme başladık . Güzel Maskeli Meyveyiyen (Masked Fruiteater), önemli tür Doğu Andlar Kamaagası (Wedge billed Hummingbird ,şimdi Geoffroy's Dagerbill adını almış) ,Tavuksulardan And Guanı (Andean Guan)ile nerdeyse gözgöze bakıştık , Kelebek evinin orada Yeşil-sarı Ağaçkakan (Golden Olive Woodpecker),bir çift eğlenceli Çizgili Zenops (Streaked Xenops) ; yineYakışıklı Kolibri : Sivri sakallı Dağ Kolibrisi (Bearded Mountaineer)ve diğerlerini Listelerimde bulacağınızbirbirinden güzel kolibriler , tangaralar ve diğerleri ile toplam56 türde günü bitirdik. Bugün de yarım gün Kuş Gözlemi yapabilmiştik. Bir Andean Condor'u göklerde dalgalandıramamıştık !

Aguas Caliente İstasyonuna giderken epey ter döktük trene yetişmek için ama Urubambada Torrent Ördeği keyfini yapmadan da Machu Picchu'yu terketmedik . Trende hafif bir yemek ve içecek servisinden sonra bir defile başladı . Alpaca yününden örülmüş giysileri tanıtmak ve satmak üzere bu defileyi yapıyorlardı . Ben alışverişi Havaalanında gördüğüm dükkanlara saklıyordum . Alpaka , Devegillerden yünü kıymetli bir deve desek de koyuna daha çok benziyor.

Kuş listelerimizi trende yaptık . Genel olarak trende bir uyuklama havası vardı . Poroy Station ,Cusco ' ya gece vardık . Otobüsümüz bizi bekliyordu . Nerdeyse tamamiyle tarih kokan bir şehre girmiştik. Otelimizde bavullarımız odalarımıza çıkarılmıştı . Yine dopdolu uzun bir gün geçirmiştik ve yine otelimizin "herşeyi " vardı