Ülkem Kuşlarına , Bitkilerine olan merakım ile başladım. Çalılardan gelen ötüşler , fidanlıklarda rasladığım kuşlar merakımı uyandırsa da hiçbiri Martılar kadar etkilemedi . Kuşlar bize en yakın yaşayan yaban ,adeta bizimle birlikte . Onları gözlemek bu yaban yaşama günlük telaş içerisinde rahatça dokunabilme şansı veriyor . Istanbul 'da yabana tanık olmak martılar ,kargalar ,serçeler , kumrular , küçük kumrular ile başlar. Kuşlar doğanın en cazibeli canlılarındandır .Bir kuşa hayran olmanız için gözgöze gelmenize bile gerek yok . O sizi kanadına takar , uçurur ..Ne mutlu böylesi sevdaya yakalananlara .
Yine Kuş Gözlemci olmayan dostlarım için Ülkem kuşlarından özetle söz etmek isterim.Ülkemiz Kuş türleri , 2024 yılı Mayıs ayında , 498 türdür. Gözlemci ve fotoğrafçı sayısının artmasıyla yeni türler listemize eklenmektedir. 2002 yılında WWF - Doğal Hayatı Koruma Derneği , Kerem Ali Boyla Tarafından dilimize çevrilmiş ilk Türkçe kuş kitabımızı yayınlamıştır .Bu kitabın Kuş Gözlemciliğinin hareketlenerek yayılmasında katkısı olmuştur. Bu kitabı İngilizce" The Birds of Turkey " Türk ve Yabancı Yazarlar işbirliği ile izlemiştir. Daha sonra yine bir çeviri kitap "Türkiye ve Ortadoğunun Kuşları " kitaplıklarımıza yerleşmiştir.Türkiye Coğrafi konumu nedeniyle , Kuzeyde, Avrupa - Sibirya ; Batı ve Güneyde, Akdeniz; Orta Anadolu ve Doğuda İran - Turan Fitocoğrafya Kuşaklarını sınırları içinde barındırır . Bu kuşaklar , içlerinde barındırdığı kendi doğal zenginlikleri ile ülkemizi , flora ve fauna olarak yukarılara taşımaktadır. Buna ek olarak Afrika ve Avrupa arasında Kuşların göç yolu üzerinde olması değerini bir kat daha arttırmaktadır.
2024 Mayıs itibariyle eKuşbank / eBird kayıtlarımızda Türkiye tür kaydı olarak 496 tür kuşun (benim listeme göre 498) , aslında gözlemcilerin artmasıyla 500 türü geçmesi yakın gelecekte çok muhtemeldir.
2024 Mayıs ,Western Palearctic tür sayısı 1092 (IOC) dur.
https://www.bubo.org/Checklists/ioc-western-palearctic-list.html
Western Palearctic sınırları ekli haritada sarı renkle belirtilmiştir . Bu sarı coğrafyada kuş türü sayısı 1056 (IOC , sadece Türkiye'de ise kuş türü sayısı 497 dır ( Benim listeme göre 498 ) . Bu zenginliği oluşturan habitat çeşitliliğidir ve göçtür . ( Eklemeliyim ki Western Palearctik sınırları halen değişiyor ve tartışmalı gidiyor dünyada. )
Göçün ülkemize getirdiği sürpriz türler kadar , soğuk kış günleri de sürpriz türlere açıktır .Bir bakarsınız Kuzey denizindeki Pufla ördeği Riva adasında veya İzmit Körfezinde belirir , bir bakarsınız Akdeniz de Çöl Ötleğeni ,Çöl Kuyrukkakanı ... Bir bakarsınız Kazakistan'ın tundralarında üreyen Kızıl Başlı Çinte , Küçük Mukallit Doğu Karadeniz sahillerinde.. Çok soğuk kışlarda kalabalık misafirlerimizden binlerce Kaz ,Büyükçekmece'nin tarlalarına inivermiş .İlkbaharda binlerce Leylek , Akbabalar , Kartallar , Şahinler Güneyden gelip Kuzeye , Sonbaharda büyüttükleri yavruları ile Kuzeyden gelip Güneye göç etmiş. . Su ve Kıyı kuşlarının süslediği Kızılırmak ,Meriç ,Gediz ,Göksu gibi muhteşem Deltalarımız ve üç yanı deniz ile çevrili ülkemizde iyiki Martılarımız var.
MARTILAR...
Üsküdar 'da Salacak'ta oturduğumuz evin balkonundan izlediğim birbirine benzemeyen martıların çokluğu , deniz kuşlarına olan ilgimi arttırdı. 1996 -1997 yıllarında internet bugünkü kadar yoğun kullanılamıyordu. Data akışı bu denli hızlı değildi. Ülkemizde en azından böyleydi. 2002 yılında gazetede kuşlarımızı da içeren ,çeviri ,Türkiye ve Avrupa'nın Kuşları kitabının satışa çıktığını öğrendim. Doğal Hayatı Koruma Vakfı eliyle satışı yapılıyordu.Telefonla Vakfı aradım. Beni Bahtiyar Kurt'a bağladılar. Kısa bir görüşmeden sonra Bahtiyar beni yelkovan@yahoogroups.com'a üye yaptı , kitabımı da gönderdi.
Kitabı elime alıp da sayfaları çevirmeye başladığımda kafayı ördeklerin eklips dönemlerine çoktan takmıştım bile. Ne kadar detaylı işti bu kuş işi! Dişisi , erkeği değişikti ! Üreme dönemi giysisi ,yavrusu, erişkini .. Martıların 3 yıllığı 2 yıllığı.. Daha ilk bakışta Çıvgınlara vb.ye daha gelememiştim.Dürbünleri teleskopları öğrenmek gerekiyordu. Bir dolu detay.. Nasıl olacaksa olacaktı , yarım kalırsa da kalırdı diyerek, ülkem kuşlarına açılmaya karar verdim.Bitkilere devam ederken daha bilinçli olarak kuşları izleyecektim.
Bu arada Yelkovan grubu, internette bugüne göre oldukça aktifti.
Bir gün "Dişiler öter mi" konulu bir tartışma başladı Yelkovan grubunda. Murat Bozdoğan ile Sancar Barış yorumları aktı. Kuşu tam olarak tanıyacaksın demekti bu. Bir de ses konusu vardı. Herşeyi çözsem bile , hangi sesin hangi kuşa ait olduğunuarazide birebir çalışmak gerekiyordu. Benim gibi işi gücü olan , üstelik Cumartesileri çalışan insanlar için zaman gerçekten çok kıymetliydi.
Grubun gözlem haberleri , Süreyya İsfendiyaroğlu'nun her yeni tür görüşünde yazısını "Süreyya 301", "Süreyya 303" gibi bitirmesi dikkatimi çeken ayrıntılardı. Kuş türlerinden gördüklerini sayma fikri ve bir listenizin olması bana kaçınılmaz göründü. Hangi türleri gördüğümü listelemek kadar normal ne olabilirdi. Gördüğün kuşların isimlerinin yanına bir "tik" ekleyerek listen oluşuyordu. İlk listemi saydığımda 52 türüm vardı. Asıl liste sıçramamı 23 Nisan 2004 de Barbaros Demirci ve Eray Çağlayan ile yaptığımMogan , Kulu , Kozanlı , Balıkdamı, Çöl ve Uyuz gölleri gözlemi ile yaptım.24 Nisan da da Barbaros ile Nallıhan, Beypazarı, Köroğlu Dağları ,Yeniçağa Gölü'ndeki gözlemler de eklendiğinde , yaklaşık 50 türü keyifle izleyip , heyecanla listeme katmıştım.. Bu liste tutma hikayesinin Uluslararası Kuş Gözlemciler arasında değerli birfenomen olduğu konusuna ise henüz uzaktım.
SEVGİLİ SIĞIRCIK İLK TANIMLADIĞIM KUŞ!
Yelkovan grubu Istanbul' da her hafta Çarşamba akşamları toplanıyordu. Çoğunlukla gençlerin olduğu bir grup olduğu için ben katılmamaya karar verdim. Elli yaşında birini nasıl karşılayacaklarını bilemiyordum. Henüz bir gözlemci olup olamayacağımı da bilemiyordum. O nedenle gruba deneyimlerimi samimiyetle göndermeye başladım. İlk tanımladığım kuş "yazılarım" başlığında da eklediğim Sığırcık kuşu oldu. Kocabaş ve İspinoz , Belgrat ormanında karşıma çıktı. Sakarmekeler , Karabaş martılar , Bahriler bir İstanbullu olarak yarım yüzyıl görmediğim kuşlar arasında yerlerini tek tek aldığında, duyduğum derin bir yeis ve kendimden utanmaydı. Yavuz'un eşliğinde yavaş yavaş gruptan öğrendiğim alanlara gidiyor kayıtlarımı gönderiyordum. Cehaletin verdiği bir de cesaretim vardı ki : Şilede Kulaklı Karabatak veya Küçük Çekmecede 500 Karabaş Patka gibi kayıtlar da atıyordum. Anladım ki sulak alanda dürbünle gözlem olmayacaktı. Hele Kamil Abduş da binlerce ördeği teleskop olmadan tanımlayamayınca ilk işim Teleskop ısmarlamak oldu.
Mühendis olarak bize en yakın marka Leica ydı şüphesiz. Leica Apo Televid 2004 yılından bu yana onlarca kez Türkiye'de dolaştı. Şimdi de benimle Dünyayı dolaşıyor. Bir oküler kazasından başka hiçbirşey olmadı. Aynı sıralarda Digital fotograf makineleri ortaya çıktı. Nikon Coolpix X 1.4 teleconvertor'ü ile ilk makinem oldu. Fakat gözlemin önüne geçemedi. Kuş gözlemi çok keyifli heyecanlı bir olaydı. Fotograf ise çektim çekemedim derken o anın keyfini çıkarmama engel oluyordu.. O günden sonra rahat fotoğrafını çekebileceğim kuşları çekmeye karar verdim. Kuş Fotoğrafçısı olmadığım için ve kuşlara gönül vermiş bir Gözlemci olduğum halde ,çektiğim fotoğraflar Bahar'ca ve oldukça eksiktir. Çoğunda , arazide fotoğraf çekmeyi unuttuğum içindir. Ya da izlemek daha keyifli olduğu için. Baharca 'nın en zayıf bölümü kuş fotoğrafları olacak maalesef . Görüntülediğimtürleri doğal olarak her zaman ekleyeceğim. Bu görüntüler her zaman " Bahar!ca " olacak!
Yelkovan Grubuna katıldıktan yaklaşıkbir yıl sonra , özelden toplantıya çağıran Yelkovan'ların bana verdiği cesaretle toplantılara katılmaya karar verdim.Bunların başında sevgili Eray vardı. SonundaÇarşamba toplantısına katıldım. İTÜ Taşkışlanın arkasında Bilim Teknik Merkezinde toplanıyorlardı. Grubun güzelliğini içtenliğini hiç unutamam. Herbirini maillerinden biliyordum ancak tanıyınca çok sevmiştim. Sevgili Berrin ,Sevgili Ülkü, Eray ,Oğuz , Murat , Süreyya, Zeynel Hoca ilk tanıştığım gözlemcilerdi..
Bu dostlar ve daha sonra tanıdığım onlarca Yelkovan grubu dostu ile yıllar geçti. Kiraz Hocam , Arzu Hocam Kızılırmak Deltası ile ; Atahan kardeşler de ,diğer adıyla Subaşıkuş un Hatay'daki güzelim Çinte keşifleri ile gözlem peşinde yaşamıma katıldı. Nice Sulak alanlar , nice heyecanlı keyifli gözlemler , yepyeni türleri getirerek , listemde yerlerini bir bir aldı. Kuşlar uçtu ben uçtum arkalarından!Kuş Gözlemcilerinden liste tutma sevdasında olanlarının arasına kısa zaman sonra ben de girdim. 2012 de 400. türümle Emin ve Soner'den sonra Kusbank Türkiye listesinde en çok tür görenÜçüncü kuş gözlemci ve ilk kadın olmuştum. Kayıt dışı kuş gözlemcilerden Murat Bozdoğan da ilk dörde o yıllarda girdi.Eylül 2017 ; Ülke tür sayım 405 .Bu skorda da artık kalmaya kararlıyım . Bundan sonra Türkiye liste eksiklerimi Dünya listesi ile tamamlamayı hedefliyorum desem de , Haziran 2021 de Çorak Toygarının bölünmesiyle ülkem tür sayım 406 oldu.Murat 'ın ve Emin'in yeni türlerinden Atlantik Boz Yelkovanı, Portekiz Madeira da , Çatal kuyruklu Martıyı da Şili'de ; Çöl Kulaklı Toygarını Fas'ta gördüğümden , 2024 yılı Mayıs ayında ülkem kuşlarından 472 türü Dünyalı liste olarak görmüş oldum.www.baharca.com içinde Listelerim i tıklandığında Türkiye Kuş Listemi görebilirsiniz.
ekuşbank'a bakıldığında ,Türkiye'de kuş meraklıları ile listede aşağılara doğru inmem doğal olacak . Olmalı da ! Bu arada gördüğüm tür sayısı kadar bulunduğum değişik habitatların bana kattığı heyecan, yanında , Dünyadaki kuşların peşine düşmede yol ve yöntem de gösterecekti.
KERTİKÇİ YENİ ADIYLA LİSTECİ
Kuş gözleminin kaçınılmaz sonucu hangi türleri gördüğünüz olunca "kertikçilik" kaçınılmaz olur!Ne demektir "Kertikçilik" ? Edirne Kuş Gözlemcilerinden Ümit Nusret Başaran arkadaşımızn dilimize kattığı bir kelimedir. Listeye " ben bu türü gördüm" anlamına gelen bir tikeklendiğinde , zaten "kertikçi " olmanız kaçınılmazdır. İlk gördüğünüz kuşu bazen saniyeler mertebesinde görürsünüz. Daha sonraki görüşlerinizde daha fazla detaya hakim olursunuz. Bana göre kuşunuz mutlaka bir gün "helalleşir" sizinle :) Örneğin en garip kertiğim Çobanaldatan oldu. Akşam iyice çökmeye başlamışken ,Terkos dönüş yolunda arabanın önünden uçarak yolu geçen bir Çobanaldatanın silueti...Bazen de tabi ilk görüşte uçar gelir , açıktaki bir dala konar, gözünüzün önünde avlanır , olduğunuz yerden asla gitmez . Kuş çakılır adeta , karnınız acıkır siz onu bırakırsınız o sizi bırakmaz. İşte Ak Çaylak da böyle bir kertikdi!
Kusbank özel olarak çok inandığım olması gerekli hatta çok geç de kalmış bir projeydi bana göre..O nedenle gönüllü olarak eski kayıtları DD Kusbank sorumlusu Esra Per den alıp girmeye başladım başlangıçta . Yeter ki Kusbank kayıtları çoğalsın ve özendirsin.. Sonra kendi kayıtlarımı tek tek yükledim Kusbanka..Doğa Derneği de şirin belgeler dağıtıyor Kusbank ' a daha çok katılım sağlamak için . Hatta verdikleri belgeye geçen gün kitaplığımda rasladım .
Belgenin altında"Kuşları korumak için Vatandaş Bilimi" yazıyor . Güzel bir çalışmaydı DD için.Kuş gözlem kayıtlarını girdiğimiz " Kuşbank " (Kasım 2015 )"ebird" 'e ; "ekusbank" olarak katılmıştır.
Kasım 2015 ; Kusbank'ta " bbilgen " ismi altında topladığım kayıtlar , ebird'e BaharB adı altında transfer olmuştur. Bu transferde birtakım talihsizlikler sonucu kayıtlarımın önemli bir kısmı ebird'e transfer edilememiştir. Kusbank kapanırken indirdiğim kayıtlarımın .xls dosyasından eksik kayıtlarımı ebird'e tekrar girmeye başladım. 26 Ağustos 2018 tarihinde 862 adet kaydım ebird e girilmişti. 2024 Mayıs ayında ekusbank - ebird de, sadece Türkiye de 973/1161 toplam kaydım bulunuyor. İlerleyen zamanlarda diğer eksiklerimi de tamamlayacağım.
Kusbank ; Doğa Derneği ve Birdlife projesi olarak , Uygar Özesmi'nin Erciyes Üniversitesi ile yaptığı projenin desteklenmesiyle ortaya çıkmıştır. Güven Eken , Doğa Derneği Projesi olarak Kuşbank'ı devralmıştır . Uzun yıllar Kusbank'ın yaşamasını binbir zorlukla da olsa Doğa Derneği taşımıştır. Kusbank'ı kurulduğu ilk günden bu yana aktif kullanan ve destekleyen biri olmakla gurur duydum. Darmadağınık excell tablolarında yer alan kayıtlarımızın geç de olsa Kuşbank ile düzenli bir adreste toplanması bence Türkiye Kuş Gözlemciliğinin tarihi adımlarından biriydi. Bundan sonra ilk başlarda hiç göremediğim hatta hayret de ettiğim Biyoloji veya Zooloji bölümlerinden üniversite gençlerini ; Yelkovan grubunda göremezken , Kusbank da dataların artmasıyla Kuşlara ilgilerinin artması umutlandırmaktadır .En azından çeşitli projeler yapma isteği doğmuştur. İlk İstanbul'un kuşları kitabı , Kerem Ali Boyla önderliğinde İKGT olarak , bu dataların taranmasıyla ortaya çıkabilmiştir. Kusbank Türkiye'de gönüllülerin oluşturabildiği ve sürdürebildiği benzeri olmayan ilk ve çok önemli bir çalışmadır. Türkiye 'nin dörtbir yanından kayıtlar gönüllü olarak eklenmiştir.
Bugün dünyanın çeşitli coğrafyalarında kuş gözlem turlarına gidiyorum. Bu konuda oldukça deneyim sahibi , her meslekten, 1000 ile 7000 arası tür görmüşyabancı gözlemcilerle tanışıyorum. Onlarla gözlem yapıyorum . En büyük arzum Türkiye ' de sadece Kuş Gözlemci sayısının artması değil beraberinde kalitesinin de artması . Tüm kayıtlarım , Dünya ve Türkiye www.ebird.org de "BaharB" ismiyle bundan böyle ebird de - ekusbank da yer almakta .Kusbank , eBird 'e aktarıldıktan sonra Ağustos 2016 da eBird Regional Reviewer - Bölgesel Yönetici ve Editör atandım .
Kuşlarımızın çektiğim fotoğrafları oldukça az sayıda ve dağınık . Yavaş yavaş toparlamayı düşünüyorum. Burada en büyük merakım kaç türün kötü de olsa fotoğrafı var :)
baharca.com içinde ve Hakkımda başlığı altında " Gözlem gezilerim" ve olmazsa olmaz "Listelerim" ile " Türkiye'nin Kuşları" birbirini tamamlamakta..
Kuşlar; ömrümün bana ivme veren ,heyecanlı bir serüveni ..