Girdim girmesine de Maraş Zıpzıpı heyecanı bile sıcağı bastıramadı desem yalan olmaz . Oldukça hızlı iniş ve çıkışlarla kelebekleri kaydederek Maraş Zıpzıpına nokta atışı yapmak üzere vadide ilerliyorduk. Hayatımda ilk kez mızıkçılık yapıp bir gölgede beklemeyi tercih ettim. Benimle aynı fikirde olan Adem Yağız da bana katıldı . Bizimkiler Onat ve Hakan başta ilerliyorlardı . Bir ara gelin falan demeye başladılar. Yok dedim sonra biraz daha ileri , biraz daha .. Gelmeyeceğim. Kendime de şaşırıyordum bir yandan hiç hayatımda böyle bir şey yapmadım. Sanıyorum Ramazan ayındaydık . Ben iki gün için orucumu terketmiştim. Onun verdiği bir yorgunluk olabilirdi belki.. Telefon çaldı . Adem: "Bahar Abla Maraş Zıpzıpını çekiyorlarmış". Onun için de daha ileri gitmeyecekler . O zaman haydi dedim bende ..

Bu kavuşma çok güzeldi! Onat " Biz zorla çektiririz Bahar Abla" deyip, beni pozdan poza sokuyordu. Gerçeği bundan sonrası canıma minnet tabi :) Sonrasında güzel bir Halfeti sofrası ve öğleden sonra Halfeti yamaçları . Gerçekten muhteşemdi her zamanki gibi .

Yarın Mardin'e gidecektik . Zor hedef türlerimiz vardı . Ali Bali de Osmaniye'den sabah gelip aramıza katıldı . Hemen Ali'den Polyommatus aliballii - Ali Bali'nin Çokgözlüsü'nün hikayesini rica ettim. Tabiki heyecan vericiydi. Şanslı olduğu muhakkak ! İki araçla hareket ediyorduk. Zafer bizim aracımızı kullanıyordu ve mükemmel kullanıyordu . O bakımdan şanslıydık . Zafer , Seza , Ali , Ben aynı araçtaydık . Zaten hikayeyi de araçta dinledik Ali'den. Beyazsu boyunca her şansımızı denedik fakat hedef türlere ulaşamadık . Güzel bir yemek molası ve hepimize çok iyi gelen Beyazsu'ya ayaklarımızı soktuk . Bir elimizde çaylarımız harika bir final oldu . Onat ve Hakan geziyi kusursuz organize etmişlerdi . Çok sıcak fakat son derece kaliteli bir gözlem macerası Urfa Havaalanında sona erdi . Güzel insanlar, güzel insanlarla birlikteydi .