2 Eylül 2012 Jane’in okulu açılmıştı. Sanat tarihi profesörüydü. Haftanın üç günü tam,bir günü yarı zamanlı ,bir günü de boştu. Sabah çayımı arka bahçeye gelen misafir geyikleri izleyerek ve sedirin tepesindeki Band Tailed Pigeon ,feederdaki Chestnut – backed Chickadeeler le yudumladım. Hugh emekliydi. Barbara’nın arabasını da bize verdiler. Jane gitmeden Istanbul’da nasıl araba kullandığımı bildiği için binbir tenbihte bulundu tabii..Kahvaltıdan sonra tam direksiyona geçeceğim ki birden ehliyetim aklıma geldi. Çantamı didik didik aradım fakat ehliyetim yok. Bütün planlarımızın alt üst olduğunun farkındaydık. Yeni bir günlük plan yaptık . Yürüyerek Chimeanus limanına gitmeye karar verdik.

Teleskop, dürbün,kitap vb. ile tam donanımlıydım..Yol boyu beyaz kelebekler ve Orman zıpzıbına çok benzer bir kelebek bize eşlik etti. Ağaçları inceleyip keşfederek yürüdük. Limana vardık. Dükkanları dolaştık ve teleskobumla limanda en iyi noktaya kuruldum.Great Blue Heronve iki bireyHarlequin Duckanındakaydettiğim türler oldu...Limanın bulunduğu koyda bir kereste fabrikası vardı. Su yüzeyi kütüklerle doluydu. Feribot iskelesi ve küçük bir tekne sığınağı vardı. Aklımıza feribota binmek geldi fakat sonra geç kalabileceğimizi düşünerek vazgeçtik.

Kanada’ya gelirken en büyük hayalim bol bol su kuşu görmekti ki çok merak ettiğim türlerdi herbiri..Sonra martılar tabii.. Teleskopla farklı yakın uzak değişik mesafedeki Karabataklara bakıyor ,dönüp kitabı hafızlamaya çalışıyordum. Aslında türler basitti.. Yıllar sonra Şilede gördüğümü sandığım Kulaklı Karabatak (Double crested Cormorant) karşımdaydı ve kesinlikle Şilede gördüğüm değildi tabi.. Diğerleri ise uzun ince boyunlarıyla zarif Pelagic Cormorant'lardı.. Bir Balık kartalı da limanın olmazsa olmazıydı. Gözlemin en eğlenceli kısmı doğal olarak martılardı. Çünkü diğerlerine nazaran tür tespiti zordu. Üstelik hybridler de işin içine girmişse iyice düğüm olmanız içten bile değildi. Heerman’s gull en önce ayırdıklarımdan . Kesinlikle karışmaz hemen tanınabilir desem de Western gull ile pekala da karışabilirmiydi.. Koyu renkli çok güzel martılar. Kıpkırmızı,ucu siyah bir gagası var. Kanatlarının üstü altı koyu.. Sonra sapsarı gagasıyla Mew gull'ar ve kocaman Glaucous winged Gull lar. Kuyrukları Herring gull'ara nazaran daha soluk hemen hiç siyah yok. Bu türlerden emin olduktan sonra gençleri ile uğraşıp eğlenmeye başladım. Güzel bir günde ablamın getirdiği kahvelerle her taraf kertikli gözlem !

Dönüş yürüyüşünde yolun sağındaki çalı grubundan gelen ötüşle durduğumda ise son derece sevimli American Bushtit’i listeme ekliyordum. Vancouver adasının güneyinden başlayarak Kaliforniyaya kadar sahillerede yer alan Sandal Ağacımızın buralısı Arbutus menzeisii ..İlk bakışta bizimkinden ( A. unedo )farkı yok . Sonra da sanki birKuş Üvezi diyebileceğim biri daha .. o da kayıtlarıma giriyor .

Limandan dönüşe geçtik. Yürüyerek eve gitmeye karar verdik. Eve ulaştığımızda hemen feedera bakıyordum tabi. Akşam Jane geldiğinde ehliyet problemini aktardık. Kargo ile gelmesini bekleyeceğimizi düşünüyorduk. Jane bir kaç telefon görüşmesi yaptıktan sonra ehliyetimin iki tarafının renkli bir taramasını eposta yolu ile Türkiyeden gönderecekler ve biz de basıp pasaportumun arasında taşıyacaktım. Ehliyetimin gönderilmesine gerek yoktu! Çok sevinmiştik! Akşamleyin Jane , beni sabah erkenden yakındaki Chimeanus Lake’e götüreceğini söyledi.