Bir hafta sonu Yavuz ile geldik. Ona bu alanı korumak istediğimi söyledim. Mutlaka alanın bir dolgu planı vardı bize göre . Buraları bakir bırakmazlardı . Ancak evimden km.lerce uzakta bu alanı ,üstelik Kocaeli 'nin göbeğinde nasıl bu haliyle koruyabilirdim. Bilgece " bu alan gider ,bırakmazlar " demeyi kendime hiç yakıştıramıyordum. Bu alanın eceline göz yummak , bunca kuşu bencilce terketmek nasıl olacaktı . Buna vicdanım bir türlü elvermiyordu. Göze de alamıyordum. Burada karar vermek önemliydi . Eğer karar verirsem Allah'ın izniylesonuna kadar çabalardım.

Bir defa alan Kuşçular tarafından olumlu olarak karşılanmıştı . Ben zaten inanıyordum. Ancak resmi başvuru yaptığımda , yetkililer de alanı inceleyip ;"burası Sulak Alandır " veya " değildir " diyeceklerdi. Eğer bu alanın bir değeri yoksa zaten karar aksi yönde çıkacaktı . Ben de o adımda durmak zorunda kalacaktım. Vicdanımı zor da olsa susturacaktım. Önce bu adıma kadar gitmeye karar verdim. Ancak bu adımın sonucu olumlu olduğunda , başvurduğum herkes beni dikkate almak zorunda olacaktı . Yerel bağlantılarla temasa ondan sonra başlayacaktım. Gerçekte ise direk beklemeden girişimlere başladım . Konuyu ne olursa olsun duyurmak , ısıtmak iyi olabilir ,tehlikeli ama göze almak gerekeceğini düşündüm. Birden bire Sulak alan ilanıyla karşılaşmaları daha da kötü olabilir diye . İş nedeniyle katıldığım geniş katılımcılı bir toplantıda toplantı bittikten sonra kalmalarını rica ettim. O zaman Belediye binası çok katlı içerlerde bir bina idi . Toplantı da en üst katta ve penceresinden kuşbakışı körfez ve sulak alanın olduğu yerler görünüyordu . Teleskobumu kurdum ve Oradaki bazı kuşları göstermeye çalıştım . Genel Sekreter çamur gördüğünü söyledi . Genel Koordinatör ise " Beyler çamur deyip geçmeyin "dedi ve KURAN'dan15. sure 26. ayet diyerek okudu .Bana döndü ve dedi ki ; "Bahar Hanım Projeni yap getir ." Ayet şöyle diyordu : "Andolsun biz insanı pişmemiş çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık."

HAYDİ BAKALIM KUŞLAR ÇALIŞIN !

Defalarca projeler yaptığıma göre , bu işi de aynen bir proje yapar gibi yapacaktım. Öncelikle Sulak Alan tanımı konusunda resmi bilgilere ulaşmaya çalıştım . Haritalar bulmaya çalıştım. Google maps bugünkü gibi değil ve son durumu yansıtmasa da genel hatları ile kullanılabilir durumdaydı. Alanın büyüklüğünü kontrol ettim. Türleri listeledim. Bir alan nasıl savunulur , nasıl sunulur . Adımları anlatan bir dökümana ulaşamadım. Örnekler vardı tabi. O alanlar da acayip deltalar , kuş cennetleriörnekleri . Onlara kıyasla daha küçük bir alanım vardı . Ama her şeyi vardı ; sazlıkları , havanın durumuna göre genişleyen çamur düzlükleri , arasından yol geçse de kovalıklarıyla su basarları , deniz , kıyı , büyüklükleri ve yerleri yine havanın durumuna göre değişen çakıl adacıkları ve bu yapının getirdiği göçlerle çeşitlenen , kışlayan olası kuş türleri.. Bu alan gitgide dökülen molozlarla adeta öldü ölecek bir durumda ayrıca. Herşeyin çok çabuk yapılması gerekiyor.