Grubun uçak saatlerine uyum sağlamak üzere Nice , Cote d 'Azure havaalanından Korsika'da Bastia' ya uçağımız gece 21:00 den sonra olacaktı. Oysa THY nın direk uçuşu , sabah 10:30 da Nice teydi . Bu arada Sabah 11:00 den akşam 20:00 ye kadar ne yapacağımı düşünmeye başladım . Aslında gittiğimde birşeyler planlarım diye düşünüyordum. Dünya kadar zaman vardı . Öyle de yaptım ama tam yola çıkmadan bir gün önce Sydney'i hatırladım . Viator den aldığım iki günlük şehir turu. Bu turlar hem uygun fiyatlı hem de rehberli . Yarım günlük bile olabiliyor. Sizi otelinizden alıp otelinize de bırakıyor . Akşamüstü bir araştırayım dedim . Viator turu kapatmış. Bu defa GetYourGuide da arama yaptım ve süper ! 13:30 da başlayacak ve 18:30 da bitecek bir tur buldum . Havaalanından alınma şansım olabilirmiydi acaba ? Denemeye karar verdim . Tam gönderdikten sonra telefonum çaldı . Bir hanım Fransa' dan arıyor : "Ancak sizi şehir merkezindeki bir hotelin önunden alabiliriz " diyor. Pekala dedim. hangi otel olsun ? Nice de Turizm merkezinin önünde bekleyecektim . Google map ten baktığımda Hotel Meridien , Mercury , Royal , Hyatt Regency hepsi bu Turizm Merkezinin yakınındaydı zaten . Ucaktan indikten sonra hemen Terminal 2 otobüsüne binip , bağajlarımı ve sırt çantamı , sadece Terminal 2 de bulunan Left Luggage servisine bıraktım . Hemen bir taksiye bindim ve Nice'den , Cote d ' Azure gidip Turizm merkezinin önünde indim. Aslında Otobüsler vardı ama beklemek istemedim. Otobüs daha hesaplı . Turun başlamasına daha iki saate yakın serbest zamanım vardı . Cote d 'Azure un filmlerde gördüğüm kıyılarında ve arka sokaklarında gezdim . Üç Gümüş Martı ve birkaç Sumru vardı . Güzel olmaya güzel ama doğal kumun üzerine yeni malzeme getirmişler . Sahilin doğal kumsalını bozmuşlar. Bu sıkıntılar her yerde vardı demek . Mimariyi korumuşlar . Ne zaman böyle korunmuş yapılar görsem kimliksizleştirilen Istanbul aklıma geliyor. Güzel Fransız restoranları var . Birini seçtim . Hava mükemmel .

Saat 13:35 de bir van geldi . İçinde 2 çift var . Ben de bindim. Rehberimiz hanım , Maria . Ortak dili turu alırken yazıyorsunuz. İngilizce seçimi yapanlar bir aradayız. 45 dakikalık uzun duraklarımız ve daha kısa panoramik manzara duraklarımız var .Bu turlarda Rehber aracı kullanırken bir yandan da tarih kültür veya geçtiğimiz yerlerin muhabbetini yapıyor. Sean Connery 'in evi şurası vb. gibi bilgiler de var . Osmanlılar zamanında Barbaros Hayrettin Paşa nın ,donanmasıyla gelip demirlediği koy . Onların emniyeti sağlandıktan sonra gidişi . Meğer Cote d Azure lular bizi severmiş. Manzarada fotoğrafımı çekmek istedi Maria . Yanıma yavaşça sokuldu ; " Ben Türkçe biliyorum " dedi . Şaşırdım . Maaşallah 4 dil biliyor , bizimkiyle 5! Dedim ki " Bir Türk ile mi evlisin ? " . Evet dedi . 10 yıl Türkiye'de Asya Tur da çalışmış ve bir Türkle evliymiş . Sonra ayrılmışlar buraya gelmiş. Bizleri ve nasıl insanlar olduğumuzu bildiğinden olsa gerek , tur boyunca bana çok iyi davrandı . Cote d ' Azure güzel bir doğaya giydirilmiş yapılardan ibaret bana göre . Beş saatlik tur tamamlandığında " oh! dedim iyi ki yarın kuşa gidiyorum ! " Ne yaparsam yapayım , eski eserler , binalar derken içim daralıveriyor . Eze tabi biraz daha doğayla iç içe olduğundan onu daha çok sevdim.

Monte Carlo genelde filmlerden tanıdığım bir yer olunca , filmlerde gördüğüm gözle bakmak istiyorum. Meşhur Monte Carlo Rallisi güzergahından gidiyoruz. Şehrin içinde ! Yine ünlü tarihi kumarhanesinin içine girip geziyoruz. Limanı , Grace Kelly'nin küçük kızının evi , harika bahçeler , küçük samimi çarşısı derken Monte Carlo bitiyor. Yine bir ayrıntı eklemeliyim; O küçücük yerde son model spor arabalar ve diğerleri hemen göze çarpıyor.

Şimdi Eze 'ye gidiyoruz. Parfüm nasıl yapılıyor göreceğiz. Belki alacağız . Eze de uzun bir serbest zamanımız var. Sonunda doğanın koynunda şirin bir yer. Harika ! Gezecek çok yer var. Ama önce parfüm!!! Parfüm imalatı ile ilgili bir anlatı ve kazanlar , imbikler derken şişeler paketler .. Satış bölümünde de geleneksel bir hava var. Bütün kokular anlatılıyor ve herkese ayrı ayrı koklamaları için ucunda parfüm sürülmüş çubuklar veriliyor. Beğendiğim kokulardan alıyorum. Şimdi bu şirin kasabayı gezme zamanı .