Sabah 07:00 de bavulları ve ben su kasalarımı kapının dışına koydum . Bavulları önden taşıyacaklar tipik kayıklarına . Bir iki saat gözlemden sonra Amozonia nın sahibesine by by diyeceğiz. Çizmeler ayağımızda fakat kayıkta 7-8 saatlik bir yolculukta kesinlikle önerilen bir durum değil. Dolanırken koca bir kelebek görüyorum . Çamaşır yıkayan bir çalışandan ayrılmıyor. Islak toprağa kelebeğin biri konuyor biri kalkıyor . En dikkat çekici olan bu mavi desenli ..Silverio geliyor ve o bir Gündüz Güvesi - Urania leilus diyor . Oraların meşhur gündüz güvesi .. Hissediyorum ortalık daha da hareketlenecek ! Bahçede bir gözlem turundan sonra çizmeleri çıkaracağız ama bavullar gitti . Bu çizmelerle de kayığa kesinlikle binmiyoruz . Bavullar geri geliyor çizmeler torbalara ,botlar ayağa.. Oh bugün bacaklarımız rahat edecek hiç olmazsa .

Planlamamıştım amaherkes arkalara doğru oturunca ben de rehberin yanında kalmayı seçtim. Kayığın önünde güneşli ama bunaltmayan tertemiz bir havada püfür püfür sağ sol üstümüz kuş kelebek ,timsah , domuz bir yolculuğa çıkıyoruz. Bize süreyi kısa söylüyor 5 saat normalde . Fakat uzun zamandır yağmayan yağmurlarda nehir sığlaşmış 7-8 noktada yavaşlayıp kaptanın ve rehberin yardımı ile hareket ediyoruz. Bu anlar da işimize geliyor gözlem için tabi.. Bu nedenle 7 saatlik daha da muhteşem bir yolculuk oluyor . Arada piknik ve tuvalet molası için çıktığımız sahilde açlığımı unutup daha önce hiç görmediğim kelebekleri fotograflıyorum . Marpesia ailesi ,müthiş kelebekler!

Yol boyu beklentilerimiz fazla . Hedef türler Orinoco Goose , Cocoi Heron diye devam ediyor . Kara Makasgagalar (Black Skimmer)pırıl pırıl kıyıda .Genelde 2 li bazen 3. Amerika Kaplan Balıkçılı (Fasciated Tiger Heron) on bireyden fazla ,aralarda seyrek de olsa Maskeli Gri Balıkçıl (Cocoi Heron) , hemen her kıyıda Benekli Düdükçün , Başlıklı Akbalıkçıl (Capped Heron) , Mavi Balıkçıl (Little Blue Heron) yani Balıkçıllar ;Sumrulardan ,Kalın gagalı Sumru (Large billed Tern) , Amazon Sumrusu (Yellow billed Tern) , Neotropikal Karabataklar ..Bir White Caiman ki Küçük Timsahlardan , Bir kaç Su Kaplumbağası - Side necked Turtle başlarının üzerinde gözyaşlarına gelmiş kelebeklerle.. Orta ve Güney Amerikadaki Timsahlar genel olarak Caiman dedikleri küçük timsahlar. Kuzeyde ise Alligator ,büyük timsahlar. Her yerde karga gibi Amerikan Kara Akbabaları .

Madre de Dios nehrinden Manu nehrine dönmeden alarmı veriyorum. Orinoko Kazları (Orinoco Geese) ! Aynı anda arkadan Jörg de görmüş . Kayığı onlara doğru yavaş yavaş yaklaştırıyor kaptan .. ne güzel kayıt bu ! Orinoko Kazları NT kategorisinde , soyu Tehdit altında . Avlanma birinci sıradaki neden , ikinci sırada habitat kaybı geliyor .

İki nehrin birleştiği yerde Boco Manu yerleşimi var . Küçük bir kasaba . Manu nehri daha kahverengi . Madre de Dios ise daha mavi görünüyor . Nehir iyi güzel de çoğu yeri derin değil ve ağaçlar sürüklenmiş üzerinde kalmış . Yine nehrin tabanına oturduk ama bu kez ciddi . Silverio ; Graham ile Jörg e inmelerini rica etti . Epey bir uğraştan sonra hareket ettik. Bir sonrakinde ben , Diana , June da inmek zorunda kaldık . Bu eğlenceli yolda kalma fotoğraflarına maalesef ulaşamadım . Sonra düşündüm de içinde yürüdüğüm nehir , bu noktadan sonra Bolivya'ya sonra da Brezilya'ya geçecek ve Santarem de Amazon nehrine bağlanacak . Şu an biz Amazon nehrinin su toplama havzasındayız . Amazon'dayız ! Ben Amazonda koca bir kayığı hareket ettirmeye çalışıyorum diğer arkadaşlarımla ..

İki gün çok şükür ki sadece gece, sıkı yağmurlar yağdı ve gündüz hava açıktı . Ondan sonraki günlerde değişik gözlem noktalarına nehir yolu transferlerimizde kesinlikle bir kez daha yolda kalma olayı yaşamadık , gerçeği hazırdık aslında . Nehrin su yüzeyi oldukça yükselmişti. Yine de kıyı kuşları için bol yer kalmıştı .

Sonunda Manu Wildlife Centre 'in kumsalına dayalı ahşap merdivenlerindeydik işte . 6 gün buradayız .Dolce Vita !

Her kulübenin bir adı var Benimki Orkide Kulübesi oldu .Restorana ve odalara kesinlikle bot veya çizmelerle girilmemesini rica ettiler . Bu her birimizin sağlığı içindi tabi . Buna rağmen beşinci günde bir Ateş Karıncasını odama getirmeyi başarmıştım . Kulübeler son derece temiz , hatta konforluydu . Geniş ve rahattı . Ahşap ayaklar üzerinde . Cibinlik var. Cam yok ! 1mmkarelik teller kaplanmış . Banyo ve tuvaletin tavanında sadece 1 m. lik bir kısım aşağıya dek yine tel . Yol yorgunluğunu attıktan sonra biraz erken çıkıp dolandım . Yemekte restoranda buluştuk . Bu arada içecek suyum 11 şişe kaldı . Zaten tur zamanı çok su içmiyordum . yemekler yine güzel .Patates burada çok çeşitli ve değişik tatlarda . Avakadonun her türlü salatası . İçeceğin en doğal meyva suları burada . Silverio domuz yemediğimi biliyor. Kahvaltıda benim omletim sade geliyor özel . Diğerlerinin ki jambonlu .. Neyse ki rehberim benim domuz yemem konusunda kararlı ve şakaya gelmeyeceğini belirtiyor .

Bahçede kahve kakao ağaçları var . Bir kemirgen Aguti ile Sarı bacaklı Çömlekçikuşu (Pale - legged Hornero) , yerde beslenerek dolaşıyor. Aguti ile Arjantin'den tanışmışlığım var . Dokuz günün sonunda 363 türle onuncu günümüze yarın sabah başlıyoruz . Bu deneyimi yaşamak gerekiyor ,adım başı yeni tür deneyimi ! Yarın Canopy Tower 'da gözlem !