Madrit' ten , Lima'ya , yaklaşık 12 saat süren bir yolculuk sona erdi .Saatimi Türkiye saatinden 7 saat geriye aldım. Daha yolculuk bitmedi tabi.. Şansımızason derece güzel bir havada , tekrar Lima dan hareket edip , son durağımız Cusco 'ya vardık. Cusco yolculuğu bu güzel havada adeta görsel şölen. Uçaktan benzersiz güzellikteki And dağlarına kuşbakışı bakmak için uçağın içinde çokçahareketlenme var . Fotoğraf makinesini kapan sağdan soldan bu güzelliği sabitlemeye çalışıyor .İneceğimiz Cusco Havaalanının Deniz seviyesinden yüksekliği 3600m. Dağın arasındanbir kavis çizip sert ve kısa süreli bir iniş ile hafif yalpalayarak indik. İstanbul'a deniz seviyesine inmek gibi değil tabi . Sanki boylu bir ağacın en üst dalına konan kuş misali ..

Büyü daha uçakta başladı . Her ülkeden insanın olduğu bir uçak, kalabalık ve gürültülü . Herkesin elinde bir gezi kitapçığı . Bu arada Kuş turunda olduklarını anladığımız bir Kanadalı grup da var .Ama onlarla bir burada bir de son gün kaldığımız otelde bir daha karşılaşacağız. Havaalanında bavulları beklerken , sonunda üzerinde Türkçe yazılar olan bir şapka ile Avusturya'dan gelen son grup arkadaşımız da bize katıldı . Heyhat hiç gözümüze çarpmamıştı . Hava rüzgarlı ve soğuk . Kimimiz ince ayakkabı ince t-shortlarla yola devam etmeye karar verdi . Yaklaşık 24 saati uçakta geçen 48 saatlik bir yolculuğun ardından aracımıza binip İNCA harabelerinin aralarından bir subasar alana vardık . Huacarpay sulak alanı .Birkaç göl ve sazlıklardan oluşmuş . Yüksek bir yaylada , rakım 3400 m. lerde .And Kazı , And Kızkuşu , And Martısı , Ak sorguçlu Sakarmeke -White Tufted Grebe , Puna Aynakkuşu - Puna Ibis ; Plumbeous Rail ; Kurşuni Sukılavuzuve diğer türler. Listelerim bölümünde gün gün belirterek ekledim. İsterseniz oradan da bugün gördüğüm türleri bulabilirsiniz.Günün sonunda 44 tür görmüştükve 33 ü benim için yeni türdü . Huacarpay' sihirli bir alan.

Ancak en görmek istediklerim arasında biriyle hasret bitti ! Nefis bir kertik : Büyük Denizdüdükçünü - Wilson's Phalarope ! Her deniz düdükçünü gibi yıkanıyor yerinde duramıyor . Yol kenarında su basar bir alandaydı . Bana deseler bu kuşu Peru da görmen kısmet olacak , olurmu canım derdim kesin. Ne sevindim! Bir diğer hedef türüm ise, buralı ve yine 3400m. lerin de üzerinde yaşayan; Yedi renkli Tiran (Many coloured Rush Tyrant) .Acayip güzel bir kuş . Böyle bir güzeli görmeden dönemezdim . Zaten bir daha görmedik bu kuşu . Gölün sazlıklarında besleniyorlardı . İki birey vardı . Aşağıda kitaptan bir foto var . Yanda da net olmayan benim yakaladığım bir pozu . Bu 10.5 cm. lik kuş yerinde durmuyor. Kafasının üzerinde ayrıca kırmızı tüyler var . Gösteride açılıyor .Tyrant Flycatcher lerden yani Sinekkapanlardan . Ailenin dünyada 420 üyesi bulunuyor .

Önemli türleri birbir görüyorduk : Endemik Kızıl alınlı Sepetören (Rusty-fronted Canestro) ve Endemik Çizgili alınlı Daldokuyan (Streak-fronted Thornbird)gölün etrafındaki çalılıklardaydı . Yine acayip güzel bir kolibri :Endemik Sivri sakallı Dağ Kolibrisi (Bearded Mountaineer)de listemize girmişti . Bu üçü de yüksek kotlardaki çalılıklarda , polylepis lerde yaşamlarını sürdürüyorlar . Yarım günde 44 tür görmüştük . 36 sı bana yeni türdü .

Kuşlar bütün yorgunluğumuzu ve ciddi soğuğu unutturmuştu . Gün batarken 1.5 saatlik bir yolculuk ile tekrar Cusco ve oradan Ollantaytambo 'ya , otelimize vardık . Otel Pacaritampu , her şeyi olan bir otel . Otelin "herşey" inin olduğunu bu turumuzda sonradan anlayacaktık :)