Turlarda programı genel hatlarıyla öğreniyorsunuz , kuş listelerini kontrol edip çalışıyorsunuz ki en önemli olan buve satın alıyorsunuz . Uçaktan inip de rehberinize merhaba dedikten sonra gelsin detaylar.En hazırlıklı olmanız gereken yanı da bu bence !

Önce elektrikle vedalaştık . Gezinin dördüncü günü Manu Ulusal Parkı sınırları içine girdik. Bir gece Wayqecha Research Station da kalacağımızı Silverio öğle yemeğinde söyledi . Ormanın içinde yeri çok güzel ,odalar geniş , restoran ayrı bir binada .Çok güzel dedik. " But .." dedi . " Fakat " sıcak su saat 18-19 arası var. Elektrik sadece saat 18 - 21 arası .. Bir durduk birbirimize baktık. Silverio hemen koşulları doğal dengeyi ve alan korumayı anlatmaya başladı . Ormanın içinde full aydınlık bir tesisin etkileri , aynı zamanda bu elektriği elde etmenin maliyeti vb. Hak verdik vermesine de ,bakalım adım adım gidelim nasıl olacak dedik. Nefis bir kulübe oda geniş ,duşu tuvaleti hatta küçük bir mutfağı var ,balkonu var . Maymun ve kuş sesleri içinde .. "But" bir mum dahi yok. Belki de yangın çıkmaması için . Doğanın ortasındaki karanlığı bilen bilir . El fenerleri ile bavulumu açtım . Gece sabaha dek el feneri başucumda açık kaldı . Odanın içinde çatıya yatay enli bir kiriş yerleştirmişler ,üzerinde kocaman bir sepet ve muhteşem kuru ağaç ve dal parçaları . Estetik aslında . Ama gözümü kapatıyorum , hayalimde sepetten aşağı yılanlar inip duruyor. Neden olmasın ? Neyse sabahın ilk ışıkları ile balkona çıkıp maymun bekliyorum. Ey güneş sen var ya sen ! en sevgili sensin !

Bir sonraki gün Cock of Rock Lodge a ineceğiz ve orada iki gece kalacağız . "But "... Silverio diyor ki elektrik odalarda kesinlikle yok ,ama mum var . Restoranda ise mum ışığında yemek yenecek ve kuş listeleri yapılacak . Sadece şarj için saat 18- 21 arası ortak bir altı prizli aparat var . Tabi bizden başka iki tur grubu daha var . Fotoğraf mak pili Cep tel pili vb. herşey şarj olacak . Zaten iki gün şarj yapamadık telefonum kapalı. O gece de bana sıra gelmedi . Ama odam çok güzel harika . Her yere mum da koymuşlar . Mum ışığında veya fenerle bavul karıştırmak tavsiye edilir bir olay değil . Su her zaman var . Bununla birlikte ,Tuvalete dürbünle oturmanız tavsiye edilir . Tam karşımdaki odamın penceresinden görünen ağaçlara Tanagerlerin biri gidip biri geliyor. Tabiki tuvaletin kapısı var , kapatmıyorum . CORL daki kulübem de bana göre harikaydı. Kulübemle özçekim (selfie) bile yaptım. İkinci gün akşam oldu . Benim şarjlar nerdeyse sıfırlanmış yedek pil azalmış. Telefon halen kapalı ve Yavuz benden dört gündür haber alamıyor . Hemen sıra kapmaya gittim ki altılı aparatın yandığını söylediler . Yedek de yok. Otelde bir şey eksilirse oraya gelmesi en az iki gün sürer, dağların içinde bir yerlerdeyiz. Manu 'dayız doğanın tam kalbinde ! Jörg ile Graham oturuyorlar . Onlar haberi verdi . Silverio geldi . Dedim " bu nasıl aptalca bir şey , asıl elektrik prizleri nerde ,mutfakta var ,lütfen bana izin ver mutfakta telefonumu şarj edeceğim. " Telefonumu mutfakta şarj ettim . Arkamdan bana "well done "" diyen mutfağa gitti ..

Bu anlattıklarım aslında benim için hiç önemli değil . Yazıyorum çünkü ben hiç bir tur yazısında bu detayları okumadım. Bu detaylar insana çok şey öğretiyor . Gördüğünüz kuşlar ve kelebekler yanında hafızanızda küçücük bir yer tutacak .Ama işte ancak doğayı bu koşullarda koruyup paylaşabilirsiniz. Bu gerçek beni Peru'ya çok daha yakınlaştırdı. Mum ışığında yemek yemekten hepimiz çok hoşnuttuk aslında . Her nekadar tuzluğu bulamasak da !

Bundan sonra elektrik beklentimiz hiç olmadı . Alıştık bir kez !

İki gün sonra gittiğimiz Amazonia Lodge da düşük voltajlı bir elektrik vardı .Yemekte en azından birbirimizi biraz daha iyi görebiliyor Listelerimizi daha rahat okuyabiliyorduk. Manu Wild Life Center da ise yine mum ışığına döndük . Ancak odalarda çok düşük voltajlı sabit bir elektrikli lamba vardı. Onu da kullanmamaya gayret ettim.

Herşeyi anladım . Medeniyet olması gereken bir olgu insanlar için . Ama doğaya faydası yok . Bunu yaşadığım için çok mutluyum.

İnsanız işte .. Puerto Maldona'do'ya gelip otelimize yerleştiğimizde bir şımardık ,bir şımardık göreceksiniz . Bencillik yüzümüzde pırıl pırıl parlıyordu .Elektrikler yandı , Çizmeler kalktı , pencereler cam , müzik sesi ve dondurma !